Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Reformcu Sultan 2. Mahmud

Muammer Yılmaz

Reformcu Sultan 2. Mahmud Gönderileri

Reformcu Sultan 2. Mahmud kitaplarını, Reformcu Sultan 2. Mahmud sözleri ve alıntılarını, Reformcu Sultan 2. Mahmud yazarlarını, Reformcu Sultan 2. Mahmud yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sırp isyanı öncesi durum:
Yakınçağ başlarında iç ve dış sorunlarla uğraşmak zorunda bulunan Osmanlı Devleti, Sırplara yönelik söz konusu propa­ gandaları gereği gibi önleyememekte idi. Sırbistan'da daha ön­ce kurulmuş adil ve hoşgörülü. düzen süratle bozulmaya başladı. Sırplar, kalelerde oturan Yeniçeri dayılarının keyfi muamelelerine maruz kalmaya başlamışlardı. Böylece devletin merkezi otorite­sinin zafiyete uğraması sonucunda Sırbistan'da keyfi bir yönetim hakim duruma gelmiş bulunuyordu. Yeniçeriler reayayı koruyan ve Sırpların ar asında "baba" diye anılan Hacı Mustaf a Paşa'yı öldürüp, Pazvantoğulları ile Sırbis­tan'da terör havası estirdiler. Diğer yandan ağır vergiler Sırpların ayaklanmasını daha da kamçıladı. Osmanlı Devleti' ne karşı tam manasıyla isyan durumuna gel­miş bulunan Sırplar; henüz isyan hareketine girişmeden önce Sırp ileri gelenlerinden oluşan bir heyet Yeniçerilerin baskı ve zulmü­nü arz etmek üzere İstanbul'a gelerek Sultan Mahmut'un huzu­runa çıktı. Bunun üzerine Sultan Mahmut şikayet konusu olan bu durumun düzeltilmesini istedi. Bunun üzerine Sırbistan'da bulunan Yeniçeri dayıları Sırpların bu şikayetlerine öfkelenerek Knez adı verilen belli başlı Sırp kodomanlarından birkaçını öl­dürdüler. Bu olay üzerine silahlanan Sırplar, Yeniçerilere karşı sal­ dırılara geçerek Sırp isyanını başlatmış oldular. (4 Şubat 1804).
II.Meşrutiyet'in ilanından sonra Alemdar Paşa'nın mezarı açılması:
İkinci Meşruti­yetin (1908) ilanından sonra, Tarih-i Osmani Encümeninin araya girmesi üzerine, kemikleri oradan da çıkarılarak, Defterdar Tah­sin Efendi'nin kemikleri ile beraber, Gülhane Parkı karşısındaki Zeynep Sultan Camii mezarlığına gömülmüştür.
Reklam
Alemdar Mustafa Paşa'nın ölümü Cevdet Paşa anlatımıyla:
'' Alemdar Paşa delik açıldığı takdirde kendisini kurşunla ora­ da öldüreceklerini anladı. Boş yere ölmek yiğitliğe sığmazdı. Bu ana kadar gayretle sebat edip bir yerden yardım erişmesini bekle­ mişti. Artık tamamiyle ümidini kesmişti. Tasavvur et t iği son ted­ birin icrası zamanı gelmişti. "Ateşe evet, utanmaya hayır" kaide­since '' Allahü Ekber Kebira!" diyerek tabanca ile cephaneye ateş etti. Dehşet veren bir gürültü ile mahzenin kubbesi gök kubbe­ sine doğru fırladı. Üzerinde bulunan birkaç yüz Yeniçeri kuş gibi havaya uçtu, yakında bulunanlar taşların çarpmasıyla telef olarak cehennemin yolunu tuttu."
Cevdet Paşa'nın gözünden Alemdar Mustafa Paşa:
Cevdet Paşa diyor ki: "Alemdar, eğilmez ve kuvvetli bir adam­ken, hasımları onu kadınlar vasıtasıyla mum gibi yumuşattılar Ve felaket kuyusuna attılar. Aslında doğru bir adamdı. Ve halis niyeti saltanatta fedakarca hizmet etmekti. Şanizade'nin dediği gibi; eğer iyi arkadaşlara sahip olsaydı, din ve devlete misli görülmemiş hizmetler yapabilirdi. Lakin dünyanın mizacını bilmediği cihetle mücerret (çıplak, tek, yalnız) bir alet haline gelmiş, devlete mu­ sallat olan adamlar onu şehvet ummanına (denizine) gark edip (atıp) şuurunu elinden almışlardı."
Esame kağıtların satılması:
Kapıkulu ocaklarının bozul­ masının sebeplerinden biri olan bu alım satım için İsmail Hakkı Uzunçarşılı şunları yazıyor: "Birinci Mahmut zamanında ve 1739 tarihinden sonra Ye­niçeri ulufe kağıtlarının yani Esame denilen maaş varakalarının (kağıtlarının) alınıp satılmasına müsaade edilmek gibi çok ağır (can sıkıcı) bir çığır açıldı. Hükümetin müsaadesiyle alınıp satılan bu esame işi açıkgöz ve vakti hali iyi olanlarla esnafın işine yaradı. Bir nevi esham ve tahvilat gibi satın alınarak elden ele geçen bu esameler sayesinde buna sahip olanlar her ulufe çıktıkça hissele­rine isabet edeni alırlardı. Bunlardan birden fazla esameyi topla­yanlar vardı. Sahaflar Şeyhi Emin Efendi isminde bir şahsın elin­ de toplam 2000 akçe tutan esame görülmüştü. Esame alım satımı sebebiyle ocağın hakiki mevcudu da sağlıklı tespit edilemiyordu. Bu karlı iş, ocağı içinden yıpratıyordu."
Esame kağıtların satılması:
Yeniçerilere, üzerinde künyeleri ve ulUfe dereceleri " Esame Kağıdı" denilen bir belge verilirdi. Bu belgeler kütük kayıtlarına uygunluklarını göstermek için mühürlenirdi. Buna Menşur de­nirdi. Yeniçeri ocağının bozulmaya başlamasıyla bu belgeler alı­nıp, satılmaya başladı. Bu yüzden yeniçerilikle ilgisi olmayanlar, kütüklere Yeniçeri kaydolup ulufe almaya hak kazandılar. Böyle­ce devletin askerlik harcamaları için ayırdığı para haksız kazanç olarak farklı ellerde toplanmıştır.
Reklam
I.Mahmud'a okunan yeniçeri Gülbankı:
Allah Allah İllallah, kuvvetli ve büyük, gizleyenlerin yardım­cısı, gecelerin ve gündüzlerin yaratıcısı, sonsuz olan, ululuk ve ke­ rem sahibi Allah'ın birliğine; perişan olası düşmanın kör olması için Allah birdir diye dua edelim. Mutlu, halka şefkatli, fakir olan­lara acıma ve yardım hissi besleyen sultan oğlu sultan olan Sultan Mahmut Han Hazretlerinin tahtta olduğu şu kutsal zamanda aşk ve tutku ile Allah birdir diye dua edelim. Öncesi Kur'an sonra­sı Kur' an ki göklerden indirilmiş iyi ile kötünün farkını gösteren kutsal kitaptır. Eli kan, kılıcı kan, göğsü çıplak, ciğeri yanık Mu­ hammed dini aşkına, şehit ve gazi olanlar aşkına diyelim bir Allah. Öncesi gaza, yardım Allah'tan, kuvvet Peygamberden, destek Peygamberlerin büyüğü ve sultanı, Allah'ın Peygamber ve sevgi­lisinden O, ahirette de koruyucumuz olan, Ehi Kasım Muham­med Mustafa 'dır. Ona saygımızla da aşkla, içtenlikle Allah birdir diyelim. Ve bütün ulular, zaman bekçileri olan Üçler'e Yediler'e, Kırklar'a Muhammed Gülbenki ve Peygamber nuru olsun. Evli­yanın en ulusu Ali Pirimiz Sultan Hacı Bektaş Veli, erenler, evli­yalar, gerçekler için aşk ile içtenlikle hu diyelim hu ... "
Sened-i İttifak hakkında:
İmzalanan senet, Padişah İkinci Mahmut'a sunuldu. Sul­tan Mahmut bu hususta Enderun ricalinden bazılarıyla görüştü. Bunlardan Baş Çuhadar Eğri Boyun Ömer Ağa; "Bu senet sizin saltanat istiklalinize dokunur, lakin reddi kabil değildir. Şimdilik çaresiz tasdik olunup sonra ilgası (kaldırılması) çaresine bakma­lıdır" dedi.
Sened-i İttifak altında imzası bulunanlar:
Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa, Şeyhü l islam Salihzade Ah­met Esat, Kaptan-ı Derya Abdullah Ramiz, Anadolu Valisi Ab­durrahman, Rumeli Kazaskeri Mehmet Derviş, Nakibüleşraf Dürrizade Seyyit Abdullah, Rumeli payesinde Eminzade Meh­met Emin, Anadolu Kazaskeri Hafız Kamil, İstanbul Kadısı Mehmet Tahir, Kethüdayı Sadriali Mustafa Refik, Yeniçeri Ağası Mustafa , Defterdar Mehmet Emin Behiç, Reisülküttap Mehmet Sait Galip, Sabık Rikap Kethüdası Mustafa Raşit, Umuru Bahri­ye Nazırı Seyyit Ali, Çavuşbaşı Mehmet Tahsin, Ruznamçeci ev­vel Emin, Cebbazade Süleyman, Serezli İsmail, Kara Osmanzade Hacı Ömer, Dergahı ali Sipahi Ağası Mehmet, Beylikçi Divan-ı Hümayun Mehmet İzzet, Divan-ı Hümayun Amedicisi Hüseyin Hüsnü, Çirmen livası Mutasarrıf ı Mustafa .
Osmanlıda bazı meşhur ayanlar:
Yozgat ve Çorum bölgesinde Çapanoğulları . . . Bunların nü­fuzları bir ara bilhassa Nizam-ı Cedit devrinde Kayseri, Sivas, Amasya, Tokat, Ankara, Konya, Niğde ve çevresine kadar yayıl­mıştı. Manisa ve Aydın bölgesinde Kara Osmanoğulları . . . Bun­lar da bir ara İzmir ve havalisine de tesir etmekte idiler. Antal­ya'da Tekeli İbrahim, Payas'da Küçük Ali oğulları, ikinci derecede ayanlar; Rize'de Tuzenoğulları, Trabzon'da Cemşitoğulları, Ge­diz'de Nasuhoğulları, Bilecik'de Kalyoncuoğulları (Kalyoncu Mustafa adlı derebeyi, birkaç def a padişah fermanıyla sefere me­mur edilmişti. Ferman dinlemediği gibi, başta fermanı yazanla­ra sövmüş ve götürenleri kovmuştu).Uşak'ta Acemoğulları, Is­parta'da Yılanoğulları, İzmir'de Katipoğulları ve Milas tarafında İlyasoğulları'dır.
65 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.