Çok sonradan anlamıştım "gelinliklerimiz uzun geldi" derlerken kefenleri giydiklerini...
Kim bilir kaç gece Azrail'i beklerken öylece sabahlamışlardı...
Yaptığınız işleri en yakın arkadaşınıza bile anlatmayın. Beraber çalışacağınız arkadaşlarınızı, çocukluğunuzdan beri tanıdıklarınızdan ve ne olursa olsun sizi satmayacak kişilerden seçin.
Emperyalist güçler,korkunç bir kültür emperyalizmi programı ile millet çocuklarının milli tarihlerine,milli ve mukaddes kültür değerlerine,milli ülkülerine,milli menfaatlerine,hatta motif ve sembollerine düşman etmekle kalmazlar,kendi değerlerini bir uygarlık ve ilericilik unsuru biçiminde onların kafalarına ve vicdanlarına oturturlar.Böylece milli ve mukaddes değerlere bağlı milliyetçilerin karşısına,bu değerlere ters düşen yabancılaşmış kadrolar çıkarırlar.Bir ülkede,değerler ikizleşince kadroların da ikizleşmesi ve çatışması mukadder olur.İşte düşman,bu noktada aktivitesini arttırır.Ülkenin ve milletin parsellenmesi için beynelminel güçleri harekete geçirir.Ülke artık birbirinin gırtlağına sarılmaya hazır kadrolara bölünmüşse, düşman rahatlıkla at oynatabilecek vasatı bulmuş demektir.Düşman,karşısındaki güçleri parçalayarak.onları birbirine düşürerek,kolay yutulur lokmalar durumuna sokamak ister.Mesela,sanki bir insan,hem dindar,hem milliyetçi hem medeniyetçi olamazmış gibi,bu değerleri birbirine zıt programlar durumuna sokarak,hiç yoktan çatışan güçler meydana getirir.
Hayatımda okuduğum efsane ve bir o kadar da hızlı biten nadir kitaplardan biri. Okurken onunla beraber oturduk kalktık aynı ortamlarda bulunduk resmen. Kitapta geçen olayların çok eskiye dayanması ve günümüzde hala gündemde yerini alması bir başka dikkat çekici yönü. Hala yaşıyor mu bilmiyorum ama bende bir ihtimal buna inananlardan biriyim kim ne derse desin.
Elimi koğuş parmaklıklarından dışarı uzattım, avucumu göğe doğru açtığımda aman Allah'ım bir yağmur Halil'in duasına icabet edercesine çiseliyordu. Kendi kendime "Ah Halil'im! O gün rabbimizden güneşleri yağdırmasını isteseydin, Rabbim o gün işleri bile yağdırırdı" diye mırıldandım.
Bir koğuş göklerle birlikte Halil ve
Selçuk'a ağlıyordu.
Mahkeme salonunda duruşma saatini beklerken artık ölümü yendiğine emin olduğum Halil'e sormuştum. Nasıl bir gecede asılmak istersin? Halil biraz düşünüp daha sonra cevap vermişti...
"Yağmurun hafif çiselediği bir gecede..."
Milletin aldatılmasın, şaşırtılmasın; milletin gerçeği bilsin diye konuşacağım!
Hiçbir beşerî kudret önünde eğilmem. Kimsenin merhamet ve insafına ihtiyacım yoktur. Sözüm, tenkidim talebim yalnız hak ve hakikat nâmınadır; yalnız mülkün'temeli olan adalet nâmınadır; yalnız milletim ve devletim içindir...
Yaptığınız işleri en yakın arkadaşınıza bile anlatmayın. Beraber çalışacağınız arkadaşlarınızı, çocukluğunuzdan beri tanıdıklarınızdan ve ne olursa olsun sizi satmayacak kişilerden seçin.
Bir insan kendi milletine faydalı olamaz, kendi milletine karşı bağlılık duymazsa, onun insanlığı düşünmekten bahsetmesi nihayet bir fantazi olur.
Türk adı taşıyan herkes bizim sevgi ve ilgimizin çerçevesi içindedir. Bundan vazgeçemeyiz.