Tarif iktizâ etmez ki, böyle bir söz söylemiş, böyle bir itikâda zâhib olmuş hiçbir müslüman yoktur. Avrupa'da birtakım eshâb-ı himmet, meselâ en küçük böceklerin cinsini tefrik ve envâinı tayin gibi şeylere sarf-1 ömr ederek sa'y kuvvetiyle hayâl ve hâtıra gelmez bunca keşfiyyât vücûda getiriyor; bunlardan binlerce eshâb-1 fikir ve hüner ise
Marifet bir nâzenîn-i dilrübâdır ki, mübtelâları yalnız neyl-i visâliyçün ifnâ-yı ömr eder. İlmi vesîle-i istifade etmek için istihsâle çalışanların, hiçbir vakit, malûmatça bir mevki-i imtiyaz ve kemâle vâsıl olduğu bilinemez.
İbn-i Sina iki İslâm devletinde başbakanlık, İbnü'r-Rüşd ise iki İslâm devletinde baş kadılık yapmışlardır. Bu hakikat, Müslümanlar katında felsefenin aşağılanmış mı olduğunu, yoksa saygın bir konumda mı tutulduğunu ispat eder.