Resimli Dünya
Nedim GürselResimli Dünya Gönderileri
Resimli Dünya kitaplarını, Resimli Dünya sözleri ve alıntılarını, Resimli Dünya yazarlarını, Resimli Dünya yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
‘’Doğu’yu düşlemek yetmez Vittore! Doğu’nun gizine varmak için çilesini de çekmek gerek.’’
"Günaydın' diye mırıldandı kendi kendine. Ona dünyanın bütün dillerinde her sabah günaydın demek isterdi, yanında uyanmasa da günaydın, işte yeni bir gün var önümüzde, biz işinde gücünde insanlarız, ertesi sabaha dek günaydın; gün çarçabuk geçsin eğer canın sıkılıyorsa, hayattan bezmişsen; yoksa saatler uzasın, hava kararmasın hiç! Günbatımlarını sevmiyorsan, benim gibi geceden korkuyorsan, yalnızsan... Ona da kendisi gibi yalnızlığı yakıştırdı."
"Zaman neydi ki zaten! Geçer gibi görünüp de geçmeyen bir süreç, uzun bir sıkıntı."
“Yazmanın, çocukluğundan bu yana Allah'a özgü olduğunu düşünürdü Kâmil. Her insanın kaderini alnına görünmez harflerle yazan o değil miydi? Ama Allah hiçbir zaman çocuk olmamıştı ki ! Allah resmedilemez, hiçbir şeyle karşılaştırılamaz, hayale bile sığmazdı.
Bulutlara yazı yazardı yalnızca. Bir de her insanın alnına kaderini çizerdi.”
"Yaşamda kaybedenin sanatta her zaman kazandığını düşündü Kâmil."
" 'Günaydın' diye mırıldandı kendi kendine. Ona dünyanın bütün dillerinde her sabah günaydın demek isterdi, yanında uyanmasa da günaydın, işte yeni bir gün var önümüzde, biz işinde gücünde insanlarız, ertesi sabaha dek günaydın; gün çarçabuk geçsin eğer canın sıkılıyorsa, hayattan bezmişsen; yoksa saatler uzasın, hava kararmasın hiç! Günbatımlarını sevmiyorsan, benim gibi geceden korkuyorsan, yalnızsan... Ona da kendisi gibi yalnızlığı yakıştırdı."
"Yazmanın, çocukluğundan bu yana Allah'a özgü olduğunu düşünürdü Kâmil. Her insanın kaderini alnına görünmez harflerle yazan O değil miydi? Ama Allah hiçbir zaman çocuk olmamıştı ki! Allah resmedilemez, hiçbir şeyle karşılaştırılamaz, hayale bile sığmazdı. Bulutlara yazı yazardı yalnızca. Bir de her insanın alnına kaderini çizerdi."
"Geçmişi ardında kalmıştı, soğukluğunu yüreğinde hissettiği rıhtım taşları kadar gerçek, ama uzak bir zamanda. Önündeyse belirsiz bir boşluk vardı, kanalın suyu kadar bulanık ve çekici. Ne geçmişi ne de geleceği olan biriydi..."