Rıfat Ilgaz Gönderileri
Rıfat Ilgaz kitaplarını, Rıfat Ilgaz sözleri ve alıntılarını, Rıfat Ilgaz yazarlarını, Rıfat Ilgaz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“elim birine değsin
ısıtayım üşüdüyse
boşa gitmesin son sıcaklığım.”
Bu satırlar, Rıfat Ilgaz’ın dünyaya son seslenişi oldu.
Sayfa 106Kitabı okudu
Bir şairin kendisinden bahsetmesi kadar tabii ne olabilir? Veremim hastaneden bahsediyorum suç oluyor. Öğretmenim, çocuklardan bahsediyorum suç oluyor. Tutuyorlar cezaevine atıyorlar, mapushaneden bahsediyorum suç! Rahatça yaşattın bizi de rahatlığımızdan bahsedelim! Vatandan, milletten bizim kadar candan söz eden olmadığı halde onların dilinde vatan haini, millet haini oluyoruz.
Sayfa 79Kitabı okudu
Rıfat Ilgaz'ın dünyaya son seslenişi...
Elim birine değsin
Isıtayım üşüdüyse
Boşa gitmesin son sıcaklığım.
Madımak otel yangını için söylediği söz o kadar haklı ki...
"Firavunlar yıllar önce tabletleri kırdı, Hitler kütüphaneleri yaktı. Ancak kimse aydınlarını, yazarlarını bir otele kapatıp onları canlı canlı yakmadı" Rıfat Ilgaz
Bu üzüntüye dayanamayıp katliamdan sonra öldü
Firavunlar yıllar önce tabletleri kırdı, Hitler kütüphaneleri yaktı. Ancak kimse aydınlarını, yazarlarını bir otele kapatıp onları canlı canlı yakmadı.
Sayfa 105Kitabı okudu
Hababam Sınıfı'nın ortaya çıkış süreci
İlhan Selçuk kendi yönettiği, haftalık, Dolmuş adı derginin kadrosuna girmesini teklif etti. Rıfat bu teklifi kabul etti... Rıfat kendisine yedek teker anlamına gelen Stepne ismini seçti ve yazılarını bu isimle yayınlamak istediğini söyledi.
İlhan Selçuk'a "Okul anılarımı yazsam nasıl olur?" diye sordu, "Üç tane yazayım, bir bak, beğenirsen yazmaya devam ederim." dedi. İlhan Selçuk bu teklifi kabul etti. Rıfat'ın yazdığı bu üç anıyı hikâyeleştirmesini ve devamını yazmasını istedi.
Rıfat'ın yazdığı bu öğrencilik anıları, "Hababam Sınıfı" başlığıyla yayınlanmaya başladı.
Sayfa 82Kitabı okudu
Kendisine, neden bu kadar sıkıntılı olduğunu soran birisine şu açıklamayı yapmıştı:
"Bir şairin kendinden bahsetmesi kadar tabii ne olabilir? Veremim,hastaneden bahsediyorum suç oluyor. Öğretmenim, çocuklarımdan bahsediyorum suç oluyor, tutuyorlar, cezaevine atıyorlar. Mahpushaneden bahsediyorum suç! Rahatça yaşatın bizi de rahatlığımızdan bahsedelim! Vatandan, milletten bizim kadar candan söz eden olmadığı halde onların dilinde vatan haini, millet haini oluyoruz."
Sayfa 79Kitabı okudu
Rıfat, oğlu olduktan ve savaş başladıktan sonra, kendi sanat anlayışını sorgulamaya başladı. Şimdiye kadar yazdıklarını gözden geçirdi. Gençlik heyecanıyla, eğlenmek için yazdıklarını tek tek inceledi. "Yazdıklarımın nerdeyse hepsiyle haylazları eğlendirmişim meğer." diyerek kendini eleştirdi. Toplumcu, gerçekçi bir anlayışla yazmaya karar verdi.
"Eğer halkımın sıkıntılarını dile getirmezsem, halkı ezenleri eleştirmezsem masum olamam, aydın olamam, şair yazar olamam; bundan sonra yazmayayım daha iyi." diye düşündü. Rıfat, artık yazı ve şiirlerini halkı için yazmaya karar verdi.
Sayfa 67Kitabı okudu
1925 -26 yılları arasında dönemin hükûmeti, mevcut İstiklal Marşı'nın çok uzun olduğu, içinde Türk kelimesinin geçmediği ve ulusal öndere ve komutanlara övgü olmadığı bahanesiyle şiddetli eleştiriler yapan bazı zümrelerin ısrarıyla yeni bir İstiklal Marşı yazılması için bir yarışma düzenlemişti. Bu eleştiriler ne kadar haksız olsa da düzenlenen yarışmada Mehmet Akif Ersoy'un yazdığı marşın güzelliğine hiçbir şiir yaklaşamamıştı. Kıymeti sonradan anlaşılan İstiklal Marşı değiştirilmekten vazgeçildi.
Sayfa 49Kitabı okudu