Milliyetçi-mukaddesatçı bir söylemin gölgesinin üzerimize düştüğü onyılların özeleştirisini yapmamız gerekiyor.
Sözgelimi, Medresetü’z Zehra’nın ‘caiz’i olduğu halde Kürtçe’yi ne derece içselleştirebildik? Kürtçe konuşan bir mü’min kardeşimize yanıbaşımızda ne kadar müsamaha edebildik ?
Kürtçe ifade ve öğrenim hakkını ne derece savunabildik ?