524. Abdullah İbni Amr radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Müslüman olan, yeterli geçime sahip kılınan ve Allah’ın kendisine verdiklerine kanaat etmesini bilen kurtulmuştur.” Müslim, Zekât 125.
“Nereye ait olduğunu hissediyorsan, oraya aitsin.” sözünü çokça duymuşluğum vardır ancak bugün bir kere daha yaşayarak anlama fırsatım oldu.
Tevafuklar silsilesinin kapısı bir sahaf dükkanına açıldı ve …
Herkese hayırlı günler.. Aşağıda ismi yazılı olan eserlerden birini (hangisini talep ederseniz) hediye etmek istiyorum.. Yalnız kitapların alınıp kenara atılmasından, raflarda ölüme mahkum edilmesinden rahatsızlık duyduğum için ufak bir şart ekliyorum; karşılarında yazılı olan zaman içinde bitirme sözü verebilecek olanlar talip olsun lütfen, olağanüstü bir hâl haricinde bitirilmemesi KUL HAKKI olacaktır, bu konuda hassas olunmasını rica ediyorum. Kitaplar elinize ulaştığında süre başlamış olacaktır. Talip olmak isteyenler yoruma Riyazus Salihin'den bir hadisi sayfası ile beraber yazıp istediği eseri belirterek talip olacağını belirtebilir. Zaman aralığı belirtmiyorum, her ay 5 kişiye olacak şekilde fırsat buldukça yoruma yazanlara göndereceğim inşallah.
(BuradanRiyazusSalihin'eerişirsenizkopyalayapıştıryaparkendahadüzenliolurinşallah:#199202405)
1-
Riyâzüs-Sâlihîn (3 Cilt Takım Beyaz)
Bu kitaplar şart değil sadece örnek amaçlı.
Peki niye bu kitaplar dersek, meal kuranı anlamak için
Riyaz da peygamberi(s.a.v) tanımak için.
Bizim dinimizin temeli bunlardır ve bunları bilmeden hiçbir kitaba geçilmez gecilse de tam manasıyla anlaşılmaz.
Örneğin ben Risale-i Nur dan birkaç kitap okudum ve kelimeler tasvirler anlatımlar çok lezzetli gelirdi bana. Meal okuduğumda fark ettim ki nurların bu kadar lezzetli olması kurandan damlalar olmasıymış. Ben bilinçli birisiyim kuran tefsiri olduğunu biliyorum ama bu lezzet kaynağının her ne kadar kuran olduğunu bilsem de yaşamadan tam olarak idrak edemiyoruz. Bu yüzden meal. Sonrasında riyaza gelirsek yaşantısı sözleri kuranı anlatan yaşatan biri olarak peygamberimizi tanımanın en kolay yollarından birisi de hadislerini okumaktır. Hadisler olmadan peygamberimizi tam olarak taniyamayiz o yüzden hadisler çok önemli.
(Yanlış bir şey yazdiysam veya eksik uyarabilirsiniz beni)(Sürçü lisan ettiysek affola)
وعن عبد الله بن أبي أوفى رضي الله عنهما : أن رسول الله ﷺ في بَعْضِ أَيَّامه التي لَقِيَ فِيهَا العَدُوَّ انْتَظَرَ حَتَّى مَالَتِ الشَّمْسُ ، ثُمَّ قَامَ فِي النَّاسِ فَقَالَ : أَيُّهَا النَّاسُ ، لَا تَمَنُوا لِقَاءَ الْعَدُوِّ وَاسْأَلُوا اللَّهُ الْعَافِيَةَ، فَإِذَا لَقِيتُمُوهُمْ فَاصْبِرُوا ؛ وَاعْلَمُوا أَنَّ الْجَنَّةَ تَحْتَ ظَلالِ السُّيُوفِ ثُمَّ قَالَ : أَللَّهُمْ مُنْزِلَ الْكِتَابِ ، وَمُجْرِيَ السَّحَابِ ، وَهَازِمَ الْأَحْزَابِ ، أَهْزِمُهُمْ وَانْصُرْنَا عَلَيْهِمْ )) متفقٌ عَلَيْهِ .
Abdullah b. Ebû Evfa (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre Rasulullah (s.a.v.) düşmanla karşılaştığı günlerden birinde (öğle vakti) güneş batıya doğru meyledinceye kadar bekledi. Sonra kalktı, konuşma yaptı.
"Ey insanlar! Düşmanla karşılaşmayı arzu etmeyin. Allah'tan afiyeti isteyin. Onlarla karşılaştığınızda da sabredin. Bilin ki, cennet kılıç gölgesi altındadır." dedi. Sonra da "Ey kitabı indiren, bulutları sevk eden, düşman topluluklarını hezimete uğratan Allah'ım, onları hezimete uğrat, onlara karşı bize yardım et." diye dua etti.
(Buhârî ve Müslim)