İşlerinizi pek ciddi bulduğunuz için bir hayal ülkesinde mutluluğa ve neşeye kısacık da olsa vakit ayırmaya bile utanan, kimseciklere zarar vermeyecek saf bir kahkahayla hayatın hiçbir ortak noktasının olmadığını düşünen insanlardansanız, bundan sonraki sayfaların size göre olmadığını bilin. Kitabı hemen kapatın ve okumaya devam etmeyin, çünkü daha fazla okursanız, tarihte var olmuş iyi ve adil insanları böyle büyük bir renk cümbüşü ve tantana içinde görmekten dehşete düşebilirsiniz.
İşte böyle öldü Robin Hood, güzel Yorkshire'daki Kirklees Manastırı'nda, kendisinin sonunu getiren kişilere karşı yüreğinde merhametle, çünkü tüm hayatı boyunca vefasızlara karşı bağışlama, zayıflara karşı da merhamet göstermişti hep.
"Sağ ol," dedi Robin kahkaha atarak, "beni gördüğünüze o kadar çok sevinmişsiniz ki, kör adam görür, dilsiz adam konuşur, sağır adam duyar, sakat adam yürür oldu.
"Sözümü tutacağım, dedi Kral yüreğindeki öfkeyi ele veren boğuk bir sesle, lakin kırk gün biter bitmez bu kanun kaçağı saklanacak delik arasın, zira o vakit belki işler umduğu gibi gitmez..."