Robinson Crusoe, İngiliz edebiyatında 18. yüzyılın önemli edebi eserlerinden biridir. Daniel Defoe'nun bu eseri, modern roman türünün ilk örneklerinden biridir. Kitap baş karakter olan Robinson Crusoe'nun gemi kazası sonucu ıssız bir adaya düşmesiyle başlar.
Robinson önce doğayla baş etme, yiyecek ve barınak bulma gibi zorluklarla karşılaşıyor. Bu süreçte oldukça yaratıcı çözümler buluyor ve her alanda kendi becerilerini geliştiriyor ve adanın kaynaklarını kullanarak yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Okurken zaman zaman kötü hisetiğim yamyam kabilelerinin olayları ve detaylı bir şekilde anlattığı hayvan öldürme kısımları dışında keyif alarak okuduğum bir kitap diyebilirim. Özellikle de inanç kısmı önceleri umursamadığı bir konu olmasına rağmen sonra tüm hayatını bunun üzerine yaşaması okunmaya değer.
Robinson adada sadece hayatta kalabilmekle baş etmiyor aynı zamanda maneviyatını da geliştiriyor diyebilirim.
Genel olarak romanın konusu için yalnızlık, kendiyle yüzleşme, farklı kültürler ile iletişim, hayatta kalma, doğayla mücadele ve güç ve kontrol diyebiliriz.
Robinson Crusoe, bir macera romanı olmanın ötesinde, insanın doğa, toplum ve kendi iç dünyasıyla olan karmaşık ilişkilerini keşfeden bir eserdir. Okuyucuyu düşündürür, sorgulatır. Bence bu yüzden zamanının ötesine geçmeyi başarmıştır.