Rollo May Psikolojisinde Din ve Kişilik
Özer ÇetinRollo May Psikolojisinde Din ve Kişilik Gönderileri
Rollo May Psikolojisinde Din ve Kişilik kitaplarını, Rollo May Psikolojisinde Din ve Kişilik sözleri ve alıntılarını, Rollo May Psikolojisinde Din ve Kişilik yazarlarını, Rollo May Psikolojisinde Din ve Kişilik yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
May, çocukların özgür kararlar alıp sorumluluklarını üstlenmeleri için anne ve baba yaklaşımının önemini vurgulamaktadır. Ona göre anne-baba çocukları hakkında tek yönlü kararlar alma yerine ortaklaşa kararlar alıp onların özgür iradelerini kullanma ve sorumluluk bilinci kazanmalarına katkıda bulunmalıdır. Bu durum gerçekleşmediğinde nevrotik eğilimler başlamakta ve çocuklar sağlıklı bir kişilik geliştirememektedir. Özgür iradesini yeterince kullanamayan ve çevresine bağımlı kalan çocuklar sorumluluk duyguları gelişmediği için kendi sorumluluklarını anne-babaya veya çevreye yükle me eğilimi taşımaktadır (May, 1939).
May,sağlıklı bir kişilik için bireyin Tann'yla yarabcı bir bağının olmasını ve iç dünyasında Tann'ya ait sesi duymasını kaçınılmaz bir ihtiyaç olarak görmektedir. Ona göre kişinin nevrotik suçluluktan kurtulmasının ve kendini kabul etme cesareti sergilemesinin yolu doğasında bulunan dini gerilimi onaylamasından geçmektedir (May, 1939).
May'e göre gençler kendileri gibi olmayı beceremeyip başkalarına ait roller oynamaya çalışınca kendilerini kaybetme tehlikesine karşılık korunma amaçlı içsel bir korkuya kapılmakta ve kendilerine özgü olmayı başaramadıkları için alkol kullanımı gibi olumsuz davranışlara yönelmektedir (May, 1939).
May, kişiliğin ikinci temel ilkesi olarak bireyin evrende biricik olmasının (kendine özgülük) farkına varıp onaylamasını göstermektedir. Ona göre nevrotikler evrende biricik olmalarının farkına varamadıkları için kendilerine özgü birey olmayı gerçekleştirememektedir. Bu nedenle sağlıklı bir kişilik için bireyin kendine özgü kişilik geliştirmesi şarttır. Bunu başaramayıp dışarıdaki başka bir kişiliğe yönelmesi problemler doğurmaktadır. Çünkü insan ne kadar isterse istesin başka bir kişiliğin özünü kesinlikle kendisinde gerçekleştiremez. Kişiliklerin her biri diğerinden farklı olup dünyada insan sayısı kadar kişilik vardır. Ruh sağlığı için birey bu çeşitliliği ve kendisinin diğerlerinden farklılığını kabul etmesi gerekir. May'e göre kişiliğin bu ilkesi bireyin Tanrı'nın kendisini herkesten farklı yaratıp benzersiz olduğunu parmak uçlarına işaretlemesini idrak etmesiyle gerçekleşmektedir.
Ateist Tanrı'ya karşı kılıç çekmiş fakat Tann'ya saldırdığını sanırken kılıcını kendi ruhunun derinliklerine saplamanın verdiği derin acıyı yaşamaktadır (May, 1939
May, ateizmi hayatın anlamını yitirme olarak tanımlamakta ve esas olarak psikolojik kaynaklı bir problem olarak ele almaktadır. Ona göre, ateizm dini bir maske taktığı için din görünümlü bir problem olarak algılanmaktadır. May, ateist danışanlarından edindiği izlenimler ve mesleki tecrübelerine dayanarak ateistlerin nevrotik eğilimlere sahip olduğunu ileri sürmektedir. Ona göre, ateist kendini onaylamadığı için yaşadığı içsel sıkıntıları aşırı içki kullanma, karşı cinse gereğinden fazla ilgi duyma gibi olumsuz davranışlara yönelerek atlatmaya çalışmakta, toplumla uyum sağlayamadığı için diğer insanlara karşı düşmanca duygular beslemekte, varoluşun anlamını yitirdiği için yaşamı sıkıcı bulmaktadır (May, 1940; May, 1960).
May'e göre insanın yaşama dair bazı amaçları olmalıdır. Amaç ve anlam ilişkili olup biri diğerinin varlığı için gereklidir. Bu bağlamda amaçsız anlam, anlamsız amaç olmaz. Hayati anlamsız bulan kişi amaçsız kalacağı için yaşamda zor lanacaktır. Çünkü amaç konumu gereği mıknatısın parçaları toplaması gibi kişinin hayatını düzenlemesine yardımcı olmaktadır (May, 1939). İnsanın kendi hayatına dair amaç ve inançları olması yanında varlığın tümüne dair amaç ve inançları olmalıdır. İnsan etrafı anlamsızlıklarla çevrili bir anlam adasında yaşayamaz. Eğer evren anlamsızsa onun parçası olan kişinin hayatıda anlamsız demektir. Bu nedenle sağlıklı bir kişilik kazanmak kendini, toplumu ve evreni bir bütün olarak onaylamaktan geçmektedir.May'e göre bu üçünün bir bütün olarak onayı ise dinle gerçekleşmektedir. Çünkü din tüm varlığın bir anlamı ve amacı olduğuna inanmaktır. Bu nedenle dindeki iman evrensel bir düzeni onaylama anlamına gelip sağlıklı bir kişilik için gerekli olan temeli oluşturmaktadır (May, 1939)
May, dini geleneğe sırtını dönen ve bunu özgürlük sanıp; edebiyat, sanat, iktisat ve çeşitli bilim dallarındaki bilgileriyle övünmelerine karşılık dini gelenek konusundaki ilgisizlik ve cahilliklerini meziyet gibi görüp gurur duyan bir zümrenin varlığından bahsetmektedir. Bu zihniyete sahip kimselerin atalarının bilgeliği ile yaratıcı bağ kuramamasını hem kendileri hem de toplum açısından talihsiz bir durum olarak değerlendirmektedir (May, 1953).
"Yaratıcı, insanın özgürlüğünü arttırmak, iradesini ve ahlaki yönünü ispat edip güçlendirmek için dünyanın dokusuna kötülüğü işlemiştir"
Sağlıklı din insana hazır kararlar ve cevaplar sunma yerine varoluşun anlamını arayıp bulmasında yardımcı olmaktadır. Sağlıksız din ise kişiye hazır bir inanç ve davranış seti sunarak bunlara bağlı kaldığında kendisini güvende hissedeceğini telkin ederek insanın arama, sorgulama, özgür irade ve sorumluluk bilinci gibi yetilerini zayıflatmaktadır.