Ama ne yazık, dıştaki farklılığı biz düşüncelerde ve duygularda pek göremiyoruz. Yaşama biçimlerimizde göremiyoruz. Hatta insanlar, yapılarından farklılığı bile yaygınlaşan saç biçimleri, giyim kuşamlar içinde silikleştiriyor, yok ediyorlar. İlle herkes ne yiyorsa o yenecek, ne giyiyorsa o giyilecek, ne yapıyorsa o yapılacak. Bence sizler kendini böylece silen, yok edenler çoğunluğu değil, kendini var ederek, o varlığı, kişiliği savunanlar çoğunluğu olmalısınız, bilmem ki anlatabildim mi sevgililerim ? " Kaderinizi" değiştirmelisiniz. !
Ey tarih, ey tarih, seni tarih kitaplarından, tarih öğretmenlerinden çok, o tarihi yaşayanların taşa, kâğıda, kile, tuğlaya, boyaya, çizgiye döktüklerinden sorsunlar. Konakladıkları hanlardan, içinde yıkandıkları ırmaklardan ve hamamlardan, yedikleri kaplardan, içtikleri kâselerden, giyip çıkardıklarından sorsunlar. Araç ve gereçlerinden, onları ne biçimde kullandıklarından ve kadınların elişlerinden sorsunlar; yaktıkları kandillerden, baş koydukları yastıklardan, döktükleri gözyaşlarından sorsunlar...