Rotasız Seyyah, Mehmet Genç'in sürükleyici kaleminden çıkan, okuyucuyu dünyanın farklı köşelerine ışınlayan bir kitap. Yazar, rotasız seyahat tarzını ve bu sayede keşfettiği eşsiz deneyimleri samimi bir dille paylaşıyor.
Kitapta, kalabalıktan uzakta, doğayla iç içe bir yaşamın cazibesine kapılıyoruz. Mehmet Genç, seyahatlerinin her anını ustalıkla tasvir ederek okuyucuyu da maceraya ortak ediyor. Sıra dışı insanlarla tanışmalar, beklenmedik gelişmeler ve unutulmaz anılar, kitap boyunca keyifli bir okuma deneyimi sunuyor.
Rotasız Seyyah, sadece bir seyahat kitabı değil, aynı zamanda özgürlüğe dair bir manifesto. Yazar, konfor alanından çıkmanın ve bilinmeyene yelken açmanın önemini vurguluyor. Kitabı okuduktan sonra, siz de rotanızı çizmek ve kendi maceranızı yaşamak için ilham alacaksınız.
Eğer:
Seyahat etmeyi seviyorsanız
Yeni kültürler keşfetmeye hevesliyseniz
Özgür ruhlu bir bireyseniz
Rotasız Seyyah tam size göre bir kitap!
Rotasız SeyyahMehmet Genç (Gezgin) · Ephesus Yayınları · 20161,676 okunma
Böylece az da olsa Kogui yerlilerinin neden her sabah kalktıklarında ilk iş olarak çantalarını boyunlarına astıklarını, neden her zaman çanta taşıdıklarını da öğrenmiş oldum. Hayatın senin çantanı ne zaman, nerede, ne ile dolduracağı belli değildi. Çanta bazen ağaçtan bir meyveyle bazen de dünyanın öbür ucundan gelen birinin verdiği şekerlerle doluyordu.
İş hayatındayken çalıştığım firmada eleman ihtiyacı olurdu. Ben de çevremdekilere sorardım, belki tanıdık birini buluruz diye. Üniversiteden yeni mezun bir sürü kişiyle bu şekilde tanıştım. "Ne yapabilirsin? Nasıl bir iş istiyorsun" diye sorduğumda "Masa başı iş olursa iyi olur" gibi cevaplar veriyorlardı. Arkadaş, hele bi' dur! Daha yolun başındasın... Biraz zoru gör, sahaya in, iş hayatı nedir ne değildir anlamaya çalış. Tecrübe edin... Sonra masa başı iş istersin! Ama yok, zoru hiç görmeden neredeyse patron koltuğu isteyecekler.
Beş ayımı geçirdiğim Kolombiya'da hiç kimseyle en ufak bir sorun yaşadığımı hatırlamıyorum. Siz yeter ki iyi niyetli ve biraz da sıcakkanlı olun. Sonrasında dinin, dilin, rengin ya da ırkın hiçbir önemi olmadığını göreceksiniz.
- "Böyle güzel bir iş bulmuşken, iyi de para kazanıyorken neden işi gücü bırakıpgezmeye çıktın?"
+ " Zengin olmak mutluluk vermiyor ki. Bir tane evim var, o da dünyayı gezmeme yetiyor. Hem böyle mutluyum. Fazlasını istemiyorum. Bak biz burada ne güzel oturmuş, senin muhabbet ediyoruz. Deniz kenarında bir bardayız. Buradaki otuz-kırk kişiyle de hiç tanışmıyor olsak bile bir şekilde tanışıp eğlenebiliriz. Zengin olsan bunu yapamazsın. Çok zengin olsan hiç yapamazsın. O kadar paramız olsaydı muhtemelen şu karşıya özel botumuzla gelip zengin üç-dört arkadaşımızla beraber eğleniyor olurduk. Yanımızdaki eşimiz ya da kız arkadaşımız muhtemelen bizim için değil paramız için yanımızda olacaktı. Yani yaşamak için elbet para lazım ama mutluluğu parayla satın alamıyorsu.