Ruhaltı Çocukları kitaplarını, Ruhaltı Çocukları sözleri ve alıntılarını, Ruhaltı Çocukları yazarlarını, Ruhaltı Çocukları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Keşkelerden yapılmış bir geminin kaptanıdır belkiler. Umut dağına çarpınca hüzün almaya başlar gemi. Batarsın, nefes alamamaya başlarsın. Ama ölmezsin, ölemezsin..”
Ne yaşadığın, niye böyle olduğun, seni kimin tutup bıraktığı, hiçbir insan evladının bir gram umrunda değil. Bunu herkes biliyor zaten. Yine de insan istiyor ki içine düştüğü boklardan birilerinin haberi olsun.
İhsan delirmek için kendi sebebini, kendisi seçti. O istedi ki babam onun güvercinini öldürdüğü için delirsin. O istedi ki babam ona elindeki simidi yarısını vermediği için delirsin Çünkü biliyordu ki asıl sebep onu delirtmez, öldürür. O yaşamak istiyordu. "
Babasını arayan Kenan, kendisini arayan İhsan, sevdiği kadının ihaneti sonucunda bütün hayatı değişen Erol ve daha niceleri.... Çok güzel işlenmiş bir kurgu, sonuna kadar merak duygusu sarıp sarmalıyor. Terk edilmiş bir oğulla, yıkılmış kendisini arayan sokaklarda yaşayan bir babanın hikayesini okuduğumuzu düşünüyoruz. Fakat işin seyri ilerdikçe değişiyor. Oğul Kenan, kaybolan baba İhsan ve Erol. Erol'u nasıl tanımlasam bilemiyorum. Onun hikayesi kitaba bambaşka bir boyut kazandırıyor.
Yazarın ilk kitabı olmasına rağmen çok başarılı. Diğer ikinci kitabı BOZLAK bunun yanında aşırı sönük kalıyor. Böyle başarılı orijinal kurgular yazan yazarlarımıza bence şans verilmeli ve popüler kitapların gölgesinde kaldıklarını düiünüyorum. Sadece kitap tam bitmemiş gibi geldi. Yazarın uslübu bana biraz Emrah Serbes etkisinde kalmış sanki... Bundan dolayı biraz puan kırdım. Yoksa kitabı çok sevdim. Ve kitabın bence sonuna geldiğinizde gözleriniz dolacak.
Ruhaltı ÇocuklarıEmirhan Dağkan G. · İletişim Yayınları · 201527 okunma
Bir değişim şuan
İçim dışım bir garip
Dudaklarımın arasında hüzün dökülmeli
Birileri dökülenleri tasdik etmeli
Omzuma bir dost eli düşmeli
Saçımı bir anne okşamalı
Nasıl bir çocuktum ben biliyor musun? Kafama vurmadan da ekmeğimi rahatlıkla alırdın elimden. Sesim çıkmazdı. Suskun değil, sessizdim.insanlar bana kızmasın diye ölü gibi yaşıyordum.