Ruhu'l Beyân Kuran Meali Ve Tefsiri (23 Cilt Takım)

İsmail Hakkı Bursevi

Ruhu'l Beyân Kuran Meali Ve Tefsiri (23 Cilt Takım) Sözleri ve Alıntıları

Ruhu'l Beyân Kuran Meali Ve Tefsiri (23 Cilt Takım) sözleri ve alıntılarını, Ruhu'l Beyân Kuran Meali Ve Tefsiri (23 Cilt Takım) kitap alıntılarını, Ruhu'l Beyân Kuran Meali Ve Tefsiri (23 Cilt Takım) en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bağışla, rüsva eyleme âmîn!
Ey mü'minler! Hep birden Allah'a tevbe edin" Çünkü içinizde Allah'ın emirlerini tutup nehiylerinden kaçınmak özellikle de şehvetten gereği üzere sakınmak bakımından ölçüyü kaçırmayan neredeyse yoktur. Az veya çok hepinizin kusuru vardır. O halde toplu halde Allah'a tevbe edin. Allah Teâlâ'nın "Ey mü'minler!" diye hitâb etmesi, tevbe etmenin zorunluluğunu tekid etmek ve îman vasfının mutlaka emirleri yerine getirmeyi vâcib kılacağını bildirmek içindir. Ayette günah işlemenin kulu îmandan çıkarmayacağına delil vardır. Çünkü Allah Teâlâ günahla ilgili olan tevbeyi emrettikten sonra "Ey mü'minler" buyurmuştur. "Ki kurtuluşa eresiniz" Dünya ve âhiret saâdetini kazanırsınız. Allah Teâlâ bütün mü'minlere tevbe ve istiğfârı emretmiştir. Çünkü zayıf kul, Allah'ın emirlerini yerine getirmeye ne kadar gayret gösterse de hatâ ve kusurdan hâlî kalamaz. İmam Kuşeyrî der ki: "Tevbeye en muhtaç olan kimse, tevbeye muhtaç olduğunu bilmeyen kimsedir." Keşfü'l-esrûr'da şöyle nakledilmiştir: "Hak Teâlâ itâatkâr ve âsî herkese tevbeyi emir buyurdu ki âsî olanlar hitâbın sadece kendilerine olmasından utanmasınlar. Eğer "Ey günahkârlar, siz tevbe ediniz." buyrulmuş olsaydı, onların rezil olmalarına sebep olurdu. Çünkü Allah Teâlâ onları dünyada rüsva etmek istemedi; ümid edilir ki ukbâda da rüsvâ etmez." Bunca hatâ ve kusura rağmen rüsvâ etmedin Bu dünyada şâhın ve dilencinin huzûrunda Öbür âlemde de seçkinlerin ve halkın önünde Bağışla, rüsvâ eyleme, vesselâm!
Sayfa 317
Talak Suresi
2...Kim Allah’tan korkarsa, Allah ona bir çıkış yolu ihsan eder. 3. Ve ona beklemediği yerden rızık verir. Kim Allah’a güvenirse O, ona yeter. Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü koymuştur.
Erkam Yayınları, 21. Cilt
Reklam
Yani Peygamber (s.a) Efendimizin : Senden yine Sana sığınırım .” Buyurduğu gibi sığınağınız, korunağınız, kaçış yeriniz ve korktuğunuz da gideceğiniz makam Allah olsun . Allah ‘ tan yine Allah ‘ a dönünüz ki , bütün noksanlardan uzak, bütün Kemal sıfatlarının ve mülkün sahibi Allah‘ın yardımıyla nefsin helakından ve düşebileceği tuzaklardan kurtulasınız .
Sayfa 226 - cilt 2Kitabı okuyacak
Ebû Hüreyre (r.a.)’ın şöyle dediği rivâyet edilmiştir: “Kendisine altı şey nasip edilen kimse altı şeyden de mahrum olmaz. 1- Şükür nasip edilen kimse nîmetin artmasından da mahrum kalmaz. Çünkü Allah: “Eğer şükrederseniz, elbette size (nîmetimi) artırırım.” buyurmuştur. 2- Sabır nasîb edilen kimse sevabdan mahrum kalmaz. Çünkü Allah Teâlâ: “Yalnız sabredenlere, mükâfatları hesapsız ödenecektir.” (ez-Zümer, 39/10)” buyurmuştur. 3- Tevbe nasip edilen kimse, tevbesinin kabûl edilmesinden mahrum kalmaz. Çünkü Allah Teâlâ: “O, kullarının tevbesini kabûl edendir.” (eş-Şûrâ, 42/25) buyurmuştur. 4- İstiğfâr nasîb edilen kimse, bağışlanmaktan mahrum kalmaz. Çünkü Allah Teâlâ: “Rabbinizden bağışlanma dileyin, O çok bağışlayandır.” (Nuh, 71/10) buyurmuştur. 5- Duâ nasîb edilen kimse, duâsının kabûl edilmesinden mahrum kalmaz. Çünkü Allah Teâlâ: “Bana duâ edin, duânızı kabûl edeyim.” (el-Mü’min, 40/60) buyurmuştur. Zira, Allah Teâlâ’nın bir kulunu duâya muvaffak kılması ancak onun duâsını kabûl etmek içindir. 6- İnfak nasîb edilen kimse, infak ettiklerinin yerine yenisinin gelmesinden mahrum olmaz. Çünkü Allah Teâlâ: “Siz hayra ne harcarsanız, Allah onun yerine başkasını verir.” (Sebe, 34/39) buyurmuştur.
Erkam Yayınları, Cilt 10
Denilmiştir ki: Bütün ilimler, dört kitapta; dört kitabın ilmi Kur'an'da; Kur'an Fatiha'da; Fatiha Besmele'de; Besmele de "Ba" da toplanmıştır.
Zariyat 55
"Sen yine de öğüt ver." Yâni yine de sen hatırlatmaya ve öğüt vermeye devam et, tamamen de onları bırakma. Veya durumun açık olması sebebiyle onlara hatırlat demektir. "Çünkü öğüt müminlere fayda verir." Yani öğüt, Allah'ın inanmalarını takdir ettiği kimselere veya amelleriyle îmanlarını fiile dönüştürenlere fayda verir. Çünkü senin bu hatırlatman, onların basîretini ve yakîn gücünü artırır.
Sayfa 87 - cilt 20
Reklam
540 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.