Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkçe - Arapça

Ruhu'l Furkan Tefsiri 7. Cilt

Mahmud Ustaosmanoğlu

Sayfa Sayısına Göre Ruhu'l Furkan Tefsiri 7. Cilt Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Ruhu'l Furkan Tefsiri 7. Cilt sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Ruhu'l Furkan Tefsiri 7. Cilt kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Buhari şarihi İmam-ı Allame Bedruddin-i Ayni (rahimehullah) Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) in saçının, kanının, idrarının ve mübarek vücudundan çıkan her şeyin temiz olduğuna dair ulemanın ittifaklarını zikretmiş ve bunun aksini söyleyenlerin İslam dairesinden çıkacaklarından korktuğunu beyan etmiştir. Nitekim İmam-ı Azam Ebu Hanife (rahimehullah) ın görüşü de budur.
Ebubekr-i Sıddık (Radıyallahu anh) ın kızı Esma (Radıyallahu anha), ... cübbesini çıkararak (göstererek): "İşte bu, Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) in cübbesidir. Bu cübbe vefatına kadar Aişe (radıyallahu anha) nın yanında idi. O vefat edince ben aldım. Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) onu giyerdi, biz de onu hastalar için yıkıyoruz (suyunu onlara içiriyoruz) onunla şifa taleb ediliyor" dedi. İmam-ı Nevevi'nin (rahimehullah) beyanına göre, bu hadis-i şerif salihlerin eserleriyle teberrükte bulunmanın müstehab olduğuna delalet etmektedir.
Reklam
İbrahim ibni Abdirrahman ibni Abdilkarî (radıyalhu anhum) un beyanına göre İbn Ömer (radıyallahu anhuma) nın, elini Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) in minberinde oturduğu yere koyup sonra yüzüne sürdüğü görülmüştür... Bu gibi teberrüklere şirk diye karşı çıkan Vehhabi fırkasının en büyük dayanağı olan İbni Teymiyye ... "İmam-ı Ahmed ibni Hanbel (rahimehullah) ın, Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) in minberine el sürmeye ruhsat verdiğini, İbni Ömer, Said ibni Müseyyeb ve Yahya ibni Said (radıyallahu anhum) gibi Medine-i Münevvere'nin en büyük fakihlerinin bunu yaptıklarını" zikretmiştir.
Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) in bereketini sevenler bu gibi şeylerden ancak Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) in bulunduğu mekanlarda Allah'tan bereket talep etme manasını kastetmektedirler. Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) in bereketini sevmeyen diğer sapıkların ise bu gibi konularda bozuk yorumları vardır. Onların hâline düşmekten Allah'a sığınırız. Âmin
Nitekim kadınların ekserisi: "Bu benim kocamdır, malı bana helâldir." diyerek kocalarından izinsiz cüzdanlarından para almaktadırlar. İşin kötü tarafı ise bu yaptıkları haramı, helâl saydıklarından şirke düşmektedirler.
Yunus ibn Ubeyd (rahimehullah) ın terhib babında (korkutma hususunda) buyurduğu: Beş dirhem kadar az bir şeyi çalmana karşılık en hayırlı uzvunun kesildiğini düşün de dünyada küçük saydığın günahların azabının da yarın ahirette böylece büyük olabileceğinden emin olma!" Dolayısıyla: "Bu küçük günahtır, cezası da az olur diye aldanma."
Sayfa 88 - Beş dirhem yaklaşık 14.85 gram gümüş (bkz. Dia)Kitabı okudu
Reklam
El, Allah'ın emanetidir. Allah'ın emaneti olması ona öyle bir şeref vermiştir ki haksız yere kesildiği takdirde eli kesilene ödenecek diyet beşyüz altın değerindedir. Amma birisi hırsızlık yaparak Allah'ın emanetine hainlik ederse, o hıyanetliği onun elini on dirhem kadar ucuzlatır.
Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "Kış, müminin ilk baharı (rahatlık bulduğu mevsim) dir. Gündüzü kısalır, oruç tutar, gecesi uzar (teheccüde) kalkar."
Sayfa 183Kitabı okudu
Kafirleri mühim görevlere yerleştirmek, her iyiliği onlarda görmek, onların Müslümanlardan daha cesur olduklarından bahsetmek ve her yerde bu gibi sözleri söylemek; Onların şecaat, gayret ve heveslerini artırarak, Müslümanların hevesini kırmaktan ibaret olduğundan, ne kadar çirkin ve yanlış bir hareket olduğu vicdan sahiplerince bilinmektedir. Maalesef bu gibi durumlar bir zamandan beri Müslümanların müptela olduğu bir hastalıktır ki, İslam ırkına tamamen zafiyet vermiş ve onları yerlerinden kalkamayacak bir hale getirmiştir.
Sayfa 188Kitabı okudu
Allah-u Teala'nın kullandığı (عَسَي:umulur ki) kelimesi belki manasında olmayıp, vücup (gereklilik) anlamındadır. Çünkü kerim olan Allah-u Teala yapacağı hayırlı bir hususunda tama' (ümit) verince onu mutlaka yapar. Dolayısıyla bu, Allah'ın va'di (sözü) mesabesindedir. Zira insanlar buna iyice bağlanmış ve ümitlenmişlerdir.
Sayfa 193Kitabı okudu
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.