Tebessüm dudakların üzerinden cereyan eden akıcı bir ruhtur ki, bin surette görünür bin şekilde belli olur. Bunlardan hiçbirini tarif mümkün değildir. Bu sebeple simâ ilmi tebessüm hakkında kaide koymaya cesaret edemez.
İlmi sima alanında yazılan en sığ kitaplardan biri. Kitapta geçen bilgileri kullanarak mutlak bir karakter analizi yapmak mümkün değil. Sadece, tahminde bulunulabilir. Zira, kişi iradesi sayesinde, kötü özelliklerini kontrol altına alabilir.
Bu konuyla ilgili olarak, kitabın son kısmında şöyle bir ifade geçmektedir:
" Nice adamlar olabilir ki kötü ahlâka delâlet eden alametleri taşıdığı halde aldıkları terbiye, iyi huy olarak edindikleri güzellikler ile hallerini düzeltmeyi ve yüzlerinde taşıdıkları kötü mizaç sahipleriyle her bakımdan aynı olan alametleri yalanlamayı başarmışlardır. Bundan dolayı bu kitaba çekince ile son verelim.
Sima ilmi iç mananın keşfedilmesine kaide koyamaz. Maksadı herkeste az çok mevcut olan tabiî hissi meydana çıkarmaya delalet etmekten ibarettir. "
İbrahim Hakkı, "Marifetname" sini tamamladıktan sonra İstanbul' a götürmek üzere bir arkadaşıyla yola çıktıklarında başlarına gelen bir olayı şöyle anlatır: Yolda bir handa konaklamışlar. Hancı kendilerine çok hizmet ettiğinden, iyi bir insan hşbi görünüyormuş. İbrahim Hakkı' nın Kıyafetname isimli eserinin fizyonomi- huy ilişkisi bahsinde tarif ettiği özelliklere hiç uymuyormuş bu hancı. Gece düşündükçe uykusu kaçmış İbrahim Hakkı' nın. Sabahleyin oradan ayrılırken hancı akla hayale gelmeyen bir ücret ister, İbrahim Hakkı' nın arkadaşı da direndikçe hancı aksileşiyormuş. İbrahim Hakkı arkadaşına:" Ver ağa ne istiyorsa ver, bu adam az daha bana eserimi yaktıracaktı." demiş.
Jüpiter (Eski Roma' da bir tanrı. Fakat metinde âlim olarak bahsedilmektedir.), Sokrates' in yüzünü inceledikten sonra, simasından hareketle onun olumsuz eğilimlerini " içgüdülerine düşkün, ayyaş" diyerek dile getirmiş. Sokrates ise onu dinledikten sonra " Ben, içgüdülerine düşkün bir ayyaş? Meylim bu olabilir; fakat bunu ben iradem altına aldım." diyerek karşılık vermiştir. Yani insan olumsuz özelliklerinin bilincinde olarak, onu kontrol altına alabilir ve onları terbiye edebilir.