Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Rum Memet Gönderileri

Rum Memet kitaplarını, Rum Memet sözleri ve alıntılarını, Rum Memet yazarlarını, Rum Memet yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İyi ki beynimizdeki hücrelerin hepsini kullanmıyoruz, tamamını kullansak kimbilir daha ne salaklıklar üreteceğiz ve ürettiklerimizi önemli düşün­celer sanarak, deli gibi savunacağız.
Herşeye sıfırdan başlamak. Bu hepimizin za­man zaman başvurduğu, önemli bir karar sandığımız çok görkemli bir salaklık.
Reklam
Gözlerim gökyüzüne asılı donuk ayda. Gözle­rim donuk. Gözlerim suratımda açılmış ince narin bı­çak yaraları gibi. Yaralar iyileşince hiç bir şey görme­yeceğim. Ve iyileşecekler, çünkü iyileşme olasılığı o­lana yara diyoruz.
İnsanoğlunun yaratılışında bir sürü üretim hatası var ve fakat üretici firma hakkında eleştiri hakkımız yok.
- Bi derdin mi var? Anlat! Ferahlarsın!
Sayfa 180 - Ortaoyuncular YayınlarıKitabı okudu
Çok emekle ulaşılıyor kusursuz işlere.
Sayfa 203 - Ortaoyuncular Yayınları
Reklam
Kalın boynunda gümüşümsü, iri zincirli, iki memesinin arasına kadar sarkan ve o noktada bir madalyonla tamamlanan kolyesi var. Madalyon pırlanta taklidi "stras" adı verilen çok ucuz taşlarla süslenmiş. O bizlerin bunları pırlanta sandığımızdan çok emin olarak kolyeyi fanilanın üstüne çıkartmış, daha çok dikkat çekmesini sağlamak için göğsünü kabartıyor. Sanki bir olimpiyat madalyası gibi taşıyor onu. Bayrağımızı göndere çektirmiş bir sporcu kasılganlığı veriyor ona, pırlanta sandığımızı sandığı gümüşümsü kolye.
Sayfa 199 - Ortaoyuncular Yayınları
Memeli hayvan olarak yazarlar da ikiye ayrılırlar, uzun uzun düşünüp yazanlar ve düşünmemek için yazanlar. Düşünmemek için yazmak çok aptalca değil, bir tedavi biçimi ve fakat düşünmemek için yazanın yazdığını okumak çok salakça! Zaten kimse okumak için kitap almıyor, kitapçı gezmek, kitap kurcalamak, kitap alırken görülmek, o kitabı herkese göstererek, bakın ben kitap aldım tavrıyla geze geze eve getirmek, evde bir kenara atmak, ilerleyen zaman içinde kitaplık zengin dursun diye başka bir kitabın yanına yerleştirmek, çok yapılan şeylerden. Kitabı okumak, ağır iş.
Sayfa 172 - Ortaoyuncular Yayınları
Nasıl ki güneş bir düzeneğin merkezidir, yani bize öyle öğretilmiştir ve gezegenler onun çevresinde dolanırlar, bedenimizdeki organlar da böyledir. Onlardan biri asaldır, diğerleri ona bağımlıdır. İlk zamanlar insan bedenine hükmeden bu organın beyin olduğu düşünülüyordu. Ardından herşeyin başı kalbimizdir, bizi yönlendiren odur düşüncesi öne çıktı. Bedenimizin yöneticisinin cinsel organımız olduğu çok sonra anlaşıldı.
Sayfa 171 - Ortaoyuncular Yayınları
-Midye dolma ister misiniz ağbi? sesiyle sıçradım yerimden. Kan ter içinde bir midyeci sırıtıyor. Midyeci falan değil tabii, midyeci kılığına bürünmüş bir Hizbullah ajanı. -İstemem teşekkür ederim. -Çok taze. -Sevmem. -Benimkini yesen seversin. -Sen de benimkini yesen, seversin! -Hayır ağbi, yanlış anladınız... -Çekil git başımdan.
Sayfa 169 - Ortaoyuncular Yayınları
Reklam
Eskiden saat olmadığı için, iftarda top atılıyor, sahurda ramazan davulu çalınıyormuş, çalar saatin bulunuşundan sonra da uygulamanın sürmesi, enayice.
Sayfa 167 - Ortaoyuncular Yayınları
Biri de çıkıp; -Benim lan bu beş dolar ve "Ay em türk!" demek testikül sahibi olma özelliğini gösteremedi, çünkü kimse testikülün, taşak demek olduğunu bilmiyordu. Biri bilse belki, zart diye yırtık ozon tabakasından fırlar gibi ortaya atılabilirdi.
Sayfa 131 - Ortaoyuncular Yayınları
Okul çıkış saati, trafiğin en korkunç zamanı. Santim santim ilerleniyor. Trafiğin içinde, keten helva satan, şişe suyu satan, simit satan, çiçek satan, çingeneden çiçek alıcam diye pazarlığa girişip trafiğin anasını satan...
Sayfa 126 - Ortaoyuncular Yayınları
Belirli bir yaştan sonra, insan ruhuna muhteşem bir saymanlık duygusu egemen oluyor. Hayatta neyi, kaç kere yaptım? Yaptığım olumlu şeyler, olumsuz şeyler, hangisi daha fazla, attığım, yediğim, averajım gibi salak bir muhasebeci ruh haline bürünüyor insanoğlu yaşlandıkça. Saçı beyazlatan da, bu oluyor herhalde.
Sayfa 120 - Ortaoyuncular Yayınları
Uzun boylu, at kuyruğu saçlı, güzel, alımlı bir kadın oturuyor barda. Kadın bara yakışıyor. Bara tavuk gibi tüneyen kadınlar vardır, bar onlar için çok yüksektir ve barda bulunmaları bir yanlışlıktır. Bir de bara tavus kuşu gibi kurulan kadınlar vardır, bara egemen bir kadınsal oturuştur onlarınki. Öyle bir özgüvenle yerleşmişti kadın bara. Uzun bacaklı kadınlar yakışıyor bar sandalyesine.
Sayfa 111 - Ortaoyuncular Yayınları
532 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.