Rus Tazısı
Milorad PaviçRus Tazısı Gönderileri
Rus Tazısı kitaplarını, Rus Tazısı sözleri ve alıntılarını, Rus Tazısı yazarlarını, Rus Tazısı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Geçmiş kesik bir bacak gibidir, seni kaşındırır ama sen onu kaşıyamazsın.
Sayfa 181Kitabı okudu
Yine de, bir bıçağın sahip değiştirdiğinde yeniden bilenmesi gerektiği bilinir..
Sayfa 19 - 'Parola' adlı öyküdenKitabı okudu
“Ses kutsalsa yankı bile önemlidir.”
Geçmiş, kesik bir bacak gibidir. Seni kaşındırır, ama sen onu kaşıyamazsın...
Sayfa 177 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
Canlı Taşlarla Bir Satranç Karşılaşması
Bilgelik kan dolaşımı gibidir. Beyinde değil, gerçek yeri olan kalptedir ve kan gibi orada yenilenir, ama farklı bir solunumla... Solunum düşünceye dönüştüğünde ortaya çıkan enerji, gözlerin yerini değiştirir...
Sayfa 147 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
... kılıcı kalbe kadar giren oraya bir şarkı sokmayı da bilir.
"Bir ayna mı? diye cevap verdi...
Tıpkı bir şeytan ikonudur: Sağ kolunu bile sol kola dönüştürür!"
Son söz
Amazon havzasındaki yerliler arasında, ok atışı şampiyonlarının aynı anda iki gözleriyle nişan aldıkları iyi bilinir. Dolayısıyla okun ucunu yandan görürler. İki bakış paralel olarak gitmez, iç içe girmek için birbirlerine doğru giderler. Bu onların nişan alma tarzıdır. Hedefe gelince, onu asla kaçırmazlar ve hedefe değenin ok olmadığını, tersine, hedefin oka değdiğini ileri sürerler.
Benzer biçimde davranan bir edebiyat arzulanabilir. Her bir cümlesinde, okuyucusu için böyle mücadele edecek bir edebiyata sahip olmak iyidir. Bir tek değil, aynı anda ve aynı cümlede iki okuyucu için. Şimdi yaşayan için ve yarın yaşayacak olan için. Sloganı şu olacak bir edebiyat arzulanabilir: “Bir cümleyi okuyacak olan sonrakini okumadan duramaz.”
Sanki bıçaktan bir şey öğrenmiş gibi, sanki tüm yaşamı, onunla dünya arasında, kalbiyle birbiri içindeki kınlar içinde saklanan bu parlak, küçük şey arasında mümkün en fazla engel yaratmak için işgal edilmiş gibi. Yaşamayı böyle başarmıştı. Her adım atmak gerektiğinde ya altında dokunulmaz bir kalbin çarptığı giysi katları tarafından ya da erişilmez bir bıçağı saklayan sayısız kın tarafından engellendi; bıçağın üzerinde, genellikle keşiş bıçaklarında olan,
yara almayan yaralayamaz,
ibaresi vardı.
Geçmiş, kesik bir bacak gibidir. Seni
kaşındırır, ama sen onu kaşıyamazsın.
“Sessizlik birleştiricidir,” diye düşündü heyecan içinde, “sözcükler düşünceyi parçalanma durumunda ifade ederler, sözlükler kırık aynalardır, çatlaklarından imgeler akar. Konuşulur konuşulmaz dünya dağılmaya ve ufalanmaya başlar... Sözcük, ağaç gövdesinin ikiye ayrıldığı yerdir...”
Bilgelik kan dolaşımı gibidir. Beyinde değil, gerçek yeri olan kalptedir ve kan gibi orada yenilenir, ama farklı bir solunumla. Solunum düşünceye dönüştüğünde ortaya çıkan enerji, gözlerin yerini değiştirir.
... sadece yanlış hesaplarla bir kıta keşfedilemez, doğru hesaplarla da bir başkası kaçırılabilir.
Sırra ana yoldan değil, kestirme yoldan varılır; sır doğru yolun değil, yanlış yolun ucundadır. Rüzgârların gölgesi vardır ve bu gölgeler rüzgârın yüzünü süsler, ama kendi yönlerinde eserler. En azından bir kez rüzgâr gülünü unutmak ve herkesin yanlış kabul ettiği yolu seçmek, yanlış hesap yapmak ve çoğunluğun reddettiği seçimi denemek gerekir. En azından bir kez Sava'yı Batı Tuna diye adlandırmak gerek, Amerika senin adını taşımasa bile...