"Kabuklar kalkarken kanar! Yaraları tabir yerindeyse avuçlamak, acıtmak gerekir çoğu zaman, içindeki irin aksın diye. Acıyla açılır tüm yaralar ve acıyla sağalırlar. Önce acıtacaksın, acıtacaksın ki bağırsın, bağırsın ki zehri kussun, kussun ki huzur bulsun. Sonra her birini sevgi ve şefkatle kucaklayacak, teselli edeceksin, öpecek koklayacaksın, başını okşayıp öyle uğurlayacaksın. Yoksa hep orada, kısır bir döngünün içinde kalırlar."