Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rüzgarda Asılı Arp

Walter Benjamin

Öne Çıkan Rüzgarda Asılı Arp Gönderileri

Öne Çıkan Rüzgarda Asılı Arp kitaplarını, öne çıkan Rüzgarda Asılı Arp sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Rüzgarda Asılı Arp yazarlarını, öne çıkan Rüzgarda Asılı Arp yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ve vicdanınla uyandır sabahı Ve öğleyi kollarında salla Ve ağlamaktan yıpranan sesleri iyileştir Ve kötülüğü ve küfreden gamı engelle Ve içinde yaşa an be an Ruhun içinde kaybolan bulguların.
Sayfa 49 - Pruva YayınlarıKitabı okudu
... Cesâret ediyorum: Keşke senin olsaydım ...
Sayfa 36
Reklam
Bütün hayaller tehlikelere bakıyor Ve sâdece sen hayalsiz devam ediyorsun
Sayfa 105
Sonsuz fakirleştik Bir tek sevgide dirilebiliriz yeniden Hayatımız zâten yamacın eşiğinde Tekrardan geriye azalan bu beklemektir …
Sayfa 150
... Aşk seni böyle istiyordu Az ve küçük Seni kazanacak olduğum Yalnızlıkla
Sayfa 132
Son gün Tanrı bizi tutuşturacak Yenilenecek her şey o kutsal görüşmede Fısıldayan aletin gümş kanadında Karşılaşılır talih çağrısı gibi sadık muhafızlarla Yasak halkaların katı suskunluğu Kardeşçe sezgilerin döküldüğü dudaklar Olympos’un gülüşünün uçurumlarında geceler Evrende yankılanan duacının şarkısı
Sayfa 64
Reklam
Hayatım gölgende ışığa durdu Şimdiyse hazır bahşetmeye aşktan Çekerken doğumda annen sancı İçinde çoğalan ruh da oradaydı Siyah ve mamur saçlarının güzelliği Aynı yaza benzeyen başaklardaki gibi Kışın acı sedası beni suçladığında Gözyaşlarım dökülür o manzara karşısında
Sayfa 32
Çek al beni yaşadığın zamandan Varlığının zincirlerinden kurtar Hani vardı ya güller alacakaranlıkta kırmızı Aşk mirası gibi ölüm döşeğinde bir nikâhtan Çöz ki hakîkî bir sadakat çöz ki acı bir sevda Neşveyle mahrum bırakayım kendimi Siyah akkor kırmızı dudaklardan Sefaletin alnına perçem olan erguvan saçlardan
Sayfa 18
Bu kızıl akik taşının Keskinliğine baktım, tahammül edemedim Gürültülü bir kaçış söylemi Tekerleri delik beygir arabalarının Kavgada kardeşlerin dövüldüğü zeytin dalını Parlak atmosferler gibi parlayanlar süpürür Kendini tekrarlayan alevlenir taşta Palmiye treni yazı taşır avcunda
Bu yalnızlığı nasıl ölçmeliyim? Acı bana eski darbeleri verdi Böylece birbirlerinin açıklarını örttüler İsimsiz ritim onun giysisiydi Ama şimdi çıplak zamana katlanıyorum Hiçbir şey kaybetmediğim bir yürüyüşle İçimdeki fırtına büyüklüğünde kayboluyor Ağzın bağırdığından fazla ağlamıyor kalp Acılarımın yeni yılı ne zaman Ve ne zaman yine üzüntüye yakın olacağım Sıkıntı çektiğim sağırlaşmış günlerden sonra Ah ne zaman alevlenecek siyah renginde Onu o zaman gördüğüm gibi senenin merkezinde Alevlenen Ağustos'un derin yarası?
Sayfa 124
45 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.