“Farkında olmak için uğraştığımız şeyler ile gerçekten farkında olduğumuz şeyler arasında derin bir uçurum vardır. Kullandığımız cetvel ne kadar uzun olursa olsun, bu derinliği ölçmek mümkün değildir. Benim buraya yazabildiklerim, bir listeden fazlası değil. Bu liste bir roman olmadığı gibi ne edebiyattır ne de sanat. Sayfasının ortasına tek bir çizgi çiz-diğim bir defterdir bu. Yine de bundan küçük bir ders çıkarılabilir belki de.”
Murakami'nin kaleminden okuduğum ilk kitap olmasıyla birlikte onun da yazmaya adım attığı ilk eser, Rüzgârın Şarkısını Dinle.
Tek bir karakter üzerinden farklı günlere dair anılar okuyoruz kitap boyunca. Bir günlük okuyormuşum gibi hissettirdi açıkçası. Bazı zamanlarda anlamadığım oldu, hikâyelerin uçları çok açıktı ve bazen de çok kısa hikâyelerdi fakat okudukça bu duruma alışıp keyif almaya başlar oldum.
Murakami'nin kalemi oldukça yalın ve temiz bir üsluba sahipti.
Yazarın kalemini tanımak için iyi bir kitap olabilir. Zaman zaman kendinizi bulduğunuz satırlar da olacaktır.
“Bir şeylere sahip olanlar sahip olduklarını bir gün kaybetmekten endişe eder, hiçbir şeye sahip olmayanlar da ömür boyu asla bir şeye sahip olamayacak mıyım acaba diye düşünürler . Herkes aynıdır. Bu yüzden, bunu fark eden kişi bir an önce daha güçlü olmak için çaba göstermelidir. Güçlüymüş gibi yapsa da olur . Gerçekten güçlü olan kimse yoktur. Güçlüymüş gibi yapanlar vardır yalnızca.”
"Çeşit çeşit insan gelip bana hikayesini anlattı, sanki anlata anlata üzerinden geçtikleri bir köprüydüm ben; sonra da çekip gittiler ve bir daha geri dönmediler."