Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sabahattin Ali Dosyası

Kemal Sülker

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Cinayet, Ali Ertekin'in söylediği gibi milli his­lerle değil, para için işlenmiştir. !dam edilmelidir. Kararnamenin okunmasından sonra hakim sordu : E-. . . "söyle bakalım, bu iş nasıl oldu"... ? Ali . Ertekin sadece : "Hastayım !" dedi. Bu kez avukatları söz aldı; Murtaza Apalı," Dün benimle de konuşmadı, akli muvazenesinde bozukluk vardır." dedi. Avukat Edip Türkmen ve İbrahim Hakkı Bay­kurt da bu isteğe uydular. Mahkeme, Ali Ertekin'­ in 45 günden uzun olmamak üzere Adli Tıp'ta gö­ zaltına alınmasına ve duruşmanın başka güne bı­rakılmasına karar verdi. Duruşma bitti. Ali Ertekin hala ağlıyordu. Bir,güvenlik tedbiri olarak arka taraftan jandarma re­ fakatinde cezaevine gönderildi.
Sayfa 77 - Ant Yayınları 1968Kitabı okudu
Biz her çeşit yobazın ve yobazlığın düşmanıyız
Reklam
Yaşar Nabi:
«Sabahattin Ali'nin imzası, hikaye ve roman vadisinde son yıllarda hissedilen büyük boşluk içinde büyük bir ümit ışığı yakmakta idi.»
Sabahattin Ali, halka karşı olanları, bütün iç­ yüzleriyle halka anlatmaya, onları uyandırmaya ve halktan yana bir demokratik düzenin kurulmasına çalışıyordu. Bunlar Ali Ertekin'ce «fena fikirler» di. Ve bu nedenle de cezasını kendi elleriyle vermek is­temiş, Sabahattin Ali'y i öldürmüştü. Acaba öldürmüş müydü? Ali Ertekin görevlendirilmiş bir sahte katil miydi?
Sayfa 79 - Ant YayınlarıKitabı okudu
Sabahattin Áli öldürülmüştü. O, hikaye kahramanlarına bazan söyletirdi: «Ölüm ona hiç bir zaman fevkalâde bir şey gi- bi görünmemiştir». Gerçekten de «etrafında küçüktenberi, en çok gördüğü şey ölümdü. Yalnız ölümün bir şekli vardı ki, düşündükçe tüylerini ürpertiyordu. Köyde ölen sığırlara, atlara ve diğer hayvanlara, gündüz kargaların ve gece çakalların nasıl üşüştüklerini ve ertesi gün o leşten nasıl bir kaç parça kırmızı renkli kemikten ve bir kaç tutam kıldan başka bir şey kalmadığını çok görmüştü. Farkında olmadan şimdi onu bu korku avucuna almış bulunuyordu: Kim olduklarını, ne olduklarını bilmediği ve kendisine bir çakal veya bir karga kadar yabancı bulduğu bu adamların ihtimal onu aynı şekilde dideceğini, tanınmaz hale sokacağımı sanıyordu.»
Sayfa 160Kitabı okudu
Ali Ertekin, cinayeti nasıl ve nerede işlediğini polisteki ilk ifadesinde şöyle anlatmıştı: " . . . Yolumuza devam ediyorduk. Söy Iediği söz­ler bende, kendisine karşı nefret uyandırmıştı. Ele vermek istedim. Kendisini yanlış yola saptirdım, bir dereye indik." Sabahattin Ali'ye dedim ki: - Karşıda Sazara, Hediye köyleri görülüyor. O köylerinin yanında Bulgar hudut köyleri. var, fakat yorgunuz, bu geceyi burada geçirelim, yarın akşam hududu geçeriz. Razı oldu. Ateş yaktık. Geceledik. Ceketini çıkartıp yas­tık yaptı, yattı. Arkası dönüktü. Artık benim için de yapacak haşka bir şey kal­mamıştı. Kendisini bayıltıp karakola veya köyiiliere teslim edebilmek için yolda kestiğim ve elimde taşıdı­ğım sapayı kaldırarak omuzuna indirdim. Sabahat­tin Ali inleyerek yere . uzandı ve tekrar yerinden kalkınağa teşebbüs edfnce, belki beni cebinde ta­ banca varsa vurur endişesiyle bu sefer ikinci bir darbe salladım. Bu vuruşum başının sol tarafına isa­bet etti. Suratı, gözlükleri ve kulağı kan içinde idi. Arkasından aynı şiddetle bir daha vurdum, yere yıkıldı, ağzından bur n undan kanlar böşandı.
Sayfa 64 - Ant Yayınları 1968Kitabı okudu
Reklam
Bir sabah İstanbul'lular, gazetelerini alır almaz bir cinayet haberiyle irkildiler: Sabahattin Ali öldürülmüştü.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.