Saçmalıklar Çağı sözleri ve alıntılarını, Saçmalıklar Çağı kitap alıntılarını, Saçmalıklar Çağı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Potansiyele tapmak, daima az ileride daha iyisinin bulunduğuna inanan bir açgözlülük türüdür. Ama potansiyelin büyüsü, geleceği, bugünün büyüsünü bozma pahasına etkilemektedir. Bugün olan her şey çoktan dün sayılmakta ve gerçek heyecan hep Bir Sonraki Müthiş Şey'de , bir sonraki sevgilide işte, projede, tatilde veya yemekte görülmektedir. Bunun bir sonucu, kaçışın, sorunlara yönelik en çekici çözüme dönüşmesidir. Bir ilişkide veya işte zorluklar varsa cezbedici olan, bir diğerine geçmektir. Bu da sorunlarla yüzleşip aşma tatminini devre dışı bırakmakta ve hayati önem taşıyan musibetten pay çıkarma, olanı avantaja çevirme becerilerini mahvetmektedir.
Arzular tarihte hiçbir zaman bugünkü kadar çabuk unutulmamış, doyum veya alışkanlıkla sıfırlanmamış ve üzerlerine acil yeni istekler bu denli çabuk yazılmamıştı. Herhangi bir şeye neden feci arzu duyulduğunu hatırlamak çaba gerektiriyor artık.
"Sevdalılar, aşk tanrısının oklarının rastgele kurbanları olduklarına inanmaktan hoşlanırlar ama aslında büyük olasılıkla yoksunluğun, yalnızlığın ve güvensizliğin kurbanlarıdırlar."
İktidar kovalayanlar gerçekte güçlü olmadıklarından güç görüntüsüne ihtiyaç duyarlar. Kocaman masanın ardında oturan ürkütücü figür, psikoloji deneyindeki otoriter araştırmacılar kadar sahte çıkabilir. Bunu anlamak her türlü patronu daha az ürkütücü kılacaktır. Buna karşılık masanın ardında ürkütücü olmayan bir figür de sahici çıkabilir: En iyi idareciler sıklıkla idareciliğe büyük arzu duymayanlardan çıkar. En iyi dönemlerinde aksi, bugünse artık iyice beter hale gelmiş, her konuda kendinde hak gören ama hiçbir şey yapmaya gelmeyen insanı kim idare etmek ister?
Altın çağ mutluluğu, ya insanlar keyfini sürecekken fark edilmeden geçip gittiğinden ya da insanlar fark edebilecek durumdayken çoktan bitmiş olduğundan, insan ırkına hep yabancı kalmıştır
Okumanın her daim kolay olduğu varsayılır çünkü okumayı öğrenişimizi unuturuz ve hiç düşünmeden okuruz. O yüzden zor gelen bir kitapta kabahatin okurdan çok kitapta olduğunu zannederiz. Ama müzik aleti çalmayı öğrenmek gibi, okumak da çeşitli zorluk seviyelerine sahip bir beceridir.
İktidar kovalayanlar gerçekte güçlü olmadıklarından güç görüntüsüne ihtiyaç duyarlar. Kocaman masanın ardında oturan ürkütücü figür, psikoloji deneylerindeki otoriter araştırmacılar kadar sahte çıkabilir.