"Sıradan bir yaşamın, bağlandığına coşkudan uzak bir biçimde bağlanan, taze ekmek gibi yumuşak, dindar ve yoksul bir köylü kadının öyküsüdür." cümlesiyle tanıtıyor Flaubert eserini.
Kimse tarafından yeterince umursanmayan bu kadının öyküsünde Felicite kendini insanların hayatında kendini taşları yerine oturtan, onları "bulan" konumunda görür.
Kısa klasikler dizisinden çıkan bu kitap içeriği az ama yoğun bir eserdir. Okumak için sakin bir kafa ister, yoğun anlatımı kolay anlaşılır değildir maalesef.