Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bereket Denizi 3

Şafak Tapınağı

Yukio Mişima

Şafak Tapınağı Gönderileri

Şafak Tapınağı kitaplarını, Şafak Tapınağı sözleri ve alıntılarını, Şafak Tapınağı yazarlarını, Şafak Tapınağı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Honda gençliğinden beri, insan iradesinin tarihi etkilemeyeceğine ancak insan iradesinin asıl doğasının tarihin içinde yer alacağına inanırdı.
Sayfa 102Kitabı okudu
Herkes gibi o da adım adım ölüme yaklaşarak yaşıyordu; yaşamanın başka yolunu bilmiyordu ki. Hiç koşmamıştı.
Sayfa 120Kitabı okudu
Reklam
352 syf.
8/10 puan verdi
Bereket Denizi serisinin üçüncü kitabı olan Şafak Tapınağı; serinin diğer romanlarına göre olay örgüsünün geri planda kaldığı daha çok Mişima’nın Honda karakteri üzerinden dini görüşünü, yeniden doğuşa dair düşünce ve hislerini aktardığı bir eser. Mistisizmin, Budizm felsefesinin yoğun olarak hissedildiği romanda artık elli yedi yaşında başarılı bir avukat olan Honda’nın hayatını gözden geçirişini ve bastırdığı tutkusunun, yaşam arzusunun ortaya çıkışını okuyoruz. Şafak Tapınağı hayata dair soyut meseleleri ele alması ve serinin arka planındaki bütün ideolojiyi yansıtması nedeniyle, seri içinde tamamlayıcı ve kıymetli bir yeri olduğunu düşündüğüm bir roman.
Şafak Tapınağı
Şafak TapınağıYukio Mişima · Can Yayınları · 2015208 okunma
Yaşam, yürekteki sargı bezlerinin her gün değiştirilmesiydi ve bu işlem, genç yaşlı ayırt etmeksizin bütün umarsız hastaları acıdan bağırtıyordu.
Sayfa 311Kitabı okudu
Bazen bir çekmeceyi kapatırken, kimononun yeni sıkışır; insan uzaklaşırken kol, dikişleriyle birlikte sökülür. Aynı şey Rie’nin de başına gelmiş, yüreği parçalara ayrılmıştı. Bir şey tarafından tutsak edilmişti ama yüreği bomboş ve kayıtsızdı.
Sayfa 274Kitabı okudu
Rie, kapağı açıldığı anda fışkıran bir şişe bira gibiydi.
Reklam
Yalnızlık orada bir ev köpeği gibi, çocuk eve döner dönmez üzerine atılmaya hazır, bekliyordu.
Bazı şeylere ancak ipin ucunu koyvererek sahip olunabileceği ise, gençliğin bilmediği bir sırdı.
Sanatlar, sonun o en büyük görüntüsünü önceden haber verir; sonu her şeyden önce onlar hazırlar, biçimlendirir.
Ortada madde falan yoktur. Gecenin kendine özgü yapısı vardır elbette; ölümün ve cansız varoluşun evrensel özü. Günün de kendi özü vardır; insanca olan her şey güne aittir.
Reklam
“Onda insana özgü en küçük utangaçlık, neşe, öfke, hoşnutsuzluk bile tanrısal bir biçimde dile gelir.”
"Yaşam, yürekteki sargı bezlerinin her gün değiştirilmesiydi ve bu işlem, genç yaşlı ayırt etmeksizin bütün umarsız hastaları acıdan bağırtıyordu."
Sayfa 311 - Can YayınlarıKitabı okudu
Yalnızlık orada bir ev köpeği gibi, çocuk eve döner dönmez üzerine atılmaya hazır, bekliyordu.
Sayfa 243Kitabı okudu
Çirkinliğinin bunca belirginleştiği bir sırada, çevresindeki dünya neden hâlâ güzeldi?
Sayfa 174Kitabı okudu
354 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.