Sonra yüzü, neredeyse resimdeki diğer Lucy kadar güzelleşene dek aydınlandı (ama o bunu bilmiyordu). Kollarını açarak küçük bir sevinç çığlığıyla ileriye atıldı. Çünkü kapıda duran şey Aslan’ın, yüce kralların en yücesinin ta kendisiydi. Aslan canlı, gerçek ve sıcaktı, Lucy’nin onu öpmesine ve yüzünü parıldayan yelesine gömmesine ses çıkarmamıştı. İçinden gelen usul hırıltılardan Lucy onun mırladığını düşünmeye bile cesaret etti.