Salon Köşelerinde

Safveti Ziya

En Eski Salon Köşelerinde Yorumları ve İncelemeleri

En Eski Salon Köşelerinde sözleri ve alıntılarını, en eski Salon Köşelerinde kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
144 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Türk klasik eserlerinden "Salon Köşelerinde" adının hakkını veriyor doğrusu. Sürekli valslerin yapıldığı davetlerde karşılaşan Türk Delikanlısı Şekip ile İngiliz Kızı Lydia'nın aşkı konu edilmiş. Tabi 1900'lerin esaret altındaki ve modernleşme çabasındaki Osmanlı'nınbir tarafta bu hayata ayak uydurmaya çalışan Türk gençlerinin komik çabaları, bir tarafta halkın kötüye giden sosyo-ekonomik durumuna yapılan vurguları ile kitap bence okunmaya değer.
Salon Köşelerinde
Salon KöşelerindeSafveti Ziya · Halk Kitabevi · 20161,182 okunma
160 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Günaydın dostlar nasılsınız? Çok severek okuduğum #türkedebiyatıklasikleri serisinin 16.kitabı olan Salon Köşelerinde'in yorumuyla geldim. Kitap için edebiyat tarihçilerince farklı yorumlar yapılmış. Bir kısmı Safveti Ziya'nın bu ve bunun dışında olan tüm eserlerini pembe hayat felsefesinin yansımaları olarak görmüş, diğer bir kısmı ise Batılılaşma hevesi barındıran bir felsefe olduğunu düşünürler. Halit Ziya'yla Mehmet Rauf'un "Niçin küçük hikayelerle yetiniyorsunuz, önemli bir roman yazmıyorsunuz?..." teşviki, Ahmet Hikmet'in Salon Hayatı tecrübelerini anlatmalısın demesi üzerine kitap ortaya çıkar. Kitabı çok severek okusam da Osmanlı İmparatorluğu gibi muhteşem bir devletin içinde yaşarken zengin zümrenin Batılılaşma hevesini hiç bir zaman doğru bulmadım. Bu değerli seri mutlaka okunmalı tavsiyemdir. . Kahramanımız Şekip Bey Salon Yaşantısı'nı benimsemiş bir zattır. Katıldığı bir baloda İngiliz Miss Lydia ile tanışır ve ona aşık olur. Aşkının karşılığı var mıdır? okuyarak öğrenin
Salon Köşelerinde
Salon KöşelerindeSafveti Ziya · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,182 okunma
Reklam
160 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Beklediğim gibi bir kitap değildi ama iyi anlamda söylüyorum bunu. Aynı şeyi Vatan Yahut Silistre'de de düşünmüştüm, cümleler, anlatım, diyaloglar o kadar güzel ve dolu ki hayran olmamak elde değil. Günümüz kitaplarındaki bayağı aşk lafları dönmüyor, hisler o kadar basit, banal değil. Bir diğer değinmek istediğim konu ise Serveti Fünuncuların okullarda biraz yanlış aktarıldığı. Hepimiz üniversite sınavına çalıştık, çoğumuz edebiyat dersinde bunu öğrendi: "Serveti fünuncular bireysel duyguları eserlerinde işlemiştir, yönetimin baskısı sebebiyle toplumsal konulara değinmediler bla bla" Bunun yanlış bir bilgi olduğunu söylemiyorum. Evet, okuduğum kitap özünde bir aşk romanı. Evet, bir Namık Kemal kitabı kadar yoğun vatan, millet teması yok. Ama yine de Safvet Ziya'nın kendisinin de önsözde söylediği gibi bir şekilde o zamanki toplumsal yapı kitabın içine ustalıkla işlenmiş. Kendilerinden önceki gibi açık açık bir söylem olmasa da.. Hafiften o çekingenliği hissediyorsun ama yine baskı altında olduklarını, esir olduklarını Şekip karakteri üzerinden güzel bir dille aktarılmış. El mecbur kitabın konusu ne kadar bireysel bir tema üzerine olursa olsun karakterlerin bulunduğu toplumdan, o toplumun yapısından izler taşır. Birey olmadan toplum, toplum olmadan birey olunur mu? (Bu sanki birinin sözüydü şu an hatırlayamıyorum) Zamanında öğretirlerken çok keskin bir ayrım yapılmıştı Serveti Fünuncular ve Tanzimat Edebiyatçıları arasında o yüzden değinmek istedim..İyi okumalar
Salon Köşelerinde
Salon KöşelerindeSafveti Ziya · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,182 okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Kitabın %99u minimini ve süzük göz kelimelerinden ibaret desem heralde yanlış olmaz İlk başları son derece sıkıcı ve yer yer şekip’e sinirlenmeme yol açsa da sonları duygulu ve güzeldi Türk edebiyatı klasiklerinin zamanını ve dilini sevdiğim için yine benim için okuması kolay ve keyifli bi kitap oldu ancak konusu çok ilgi çekici değildi bu sebeple okuyacaklar fazla beklentiye girmeden okurlarsa hayal kırıklığı olmayacaktır
Salon Köşelerinde
Salon KöşelerindeSafveti Ziya · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,182 okunma
160 syf.
9/10 puan verdi
"Bazen bir kahkaha, bir gözyaşı her şeyi örter!" Bazen sadece örttüğünü sanırsınız. Türk klasiklerinden  "Salon Köşelerinde" adının hakkını veren bir kitap.Bir ilk roman. 1898’de Servet-i Fünun dergisinde sansürlenerek yayımlanmıştır. İkinci Meşrutiyet’in ilanından sonra sansürlenerek çıkarılan bölümler yeniden eklenerek 1912’de tekrar basılır. Kitapta devamlı olarak valslerin yapıldığı davetlerde karşılaşan  Şekip ile İngiliz Kızı Lydia'nın aşkı konu edilmiş. Pera Palas’ta düzenlenmiş  bir vals gecesinde, Türkleri kavalye olarak kabul etmeyen  İngiliz Kızı Lydia, Şekip Bey’in kavalyesi olur ve sonrasında fikri değişir. Romanın bu kısımdan sonraki bölümünü  Şekip Bey ile Lydia arasında gelişen duygusal ilişki ve bu ilişkinin çalkantılarını işlemiş. Bu ilişki için dönemin modernleşme çabası desek yanlış olmaz herhalde. Düşünsenize vals bilmiyor olmanız ne kadar acı Bu arada ben de bilmiyorum Sadece konu vals değil elbette. Modernleşme çabası dedik ama sanki bir bakıma sadece gülmek, eğlenmek, para harcamak ve iyi giyinmek de bunun içinde. Neyse romanın sonuna gelirsek bir tren garında el sallama ile bitiyor.Yani bir ayrılık bir ölüm... Kitap tam bir aşkı ile vatan o arasında kalma durumu. Akıcı bir çırpıda bitecek bir kitap değil ancak bunun yanında zorlayıcı da değil. Tam olarak Osmanlı dönemindeki kabaca zengin sınıfın (malum kendilerince böyle bir sınıf vardı ki hala var ) Batılılaşma hevesi ya da çabası. Dönemi ve o dönemin düşüncelerini okumak isteyenler için harika bir eser olacaktır.
Salon Köşelerinde
Salon KöşelerindeSafveti Ziya · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,182 okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
·
21 saatte okudu
Salon Köşelerinde || Safveti Ziya • Safveti Ziya'nın ilk romanı olan Salon Köşelerin'de 1898'de Servet-i Fünun dergisinde sansürlenerek tefrika edilmiştir. 1912'de sansürlenmiş bölümlerde eklenerek kitap olarak yayınlanmıştır. Gündelik yaşamdaki batılılaşmayı yansıtması bakımından önemli bir eserdir. Kahramanımız Şekip Bey Pera Palas'taki bir vals gecesine katılır. Türkleri iyi vals yapamadıkları için kavalye olarak yetersiz bulan Miss Lydia ismindeki bir İngiliz kız ile tanışır. İkisi bir vals yaptıktan sonra Miss Lydia'nın Türklere karşı olan düşünceleri değişmeye başlar. Bu ikilini aralarında duygusal bir yakınlık baş gösterir. Şekip Bey Miss Lydia'ya fena halde tutulur ama bir sorun vardır.  Miss Lydia yılın bazı dönemleri Türkiye'de bazı dönemleri ise İngiltere'de yaşar. Herkesin söylediği gibi Miss Lydia Şekip Bey'i ardında bırakıp gider mi sizce?  Bundan sonrasını okuyup öğrenmek sizlere kalmış kitap dostları. Salon Köşelerinde adının hakkını veren sürekli baloların valslerin olduğu bir eser. İster istemez bu büyülü dünyaya kapılıyorsunuz ama tek sıkıntımız çok yavaş ilerlemesi. Kitabı bitirmek için biraz sabra ihtiyacınız olabilir.  Herkese keyifli okumalar dilerim...
Salon Köşelerinde
Salon KöşelerindeSafveti Ziya · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,182 okunma
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.