Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Müslümanlıktan Evvel Türk Dinleri

Şamanizm

Yusuf Ziya Yörükan

Şamanizm Gönderileri

Şamanizm kitaplarını, Şamanizm sözleri ve alıntılarını, Şamanizm yazarlarını, Şamanizm yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Müslümanlıktan Evvel Türk Dinleri ,ŞAMANİZM
"...iptidai insan, her halde içtimai bir insandır.Onun şuuru ve duyguları taş parçaları değildir ki birbiri üzerine dizilmiş olsun..."
Sayfa 17 - ötüken,5.baskıKitabı okudu
182 syf.
·
Puan vermedi
Müslümanlıktan Evvel Türk Dinleri ŞAMANİZM
Müslümanlıktan öncesi Türk dinlerini merak edenler için oldukça kapsamlı bir kitap. Atatürk'ün isteği üzerine kaleme alınan bu kitap Türk Şamanizmini anlatırken, onun Türk Müslümanlığının yanında, diğer dinler ve mezhepler üzerindeki etkilerinide gözler önüne sermiş...
Şamanizm
ŞamanizmYusuf Ziya Yörükan · Ötüken · 073 okunma
Reklam
Hoca okumuş adam tabii sıçtık diye çevirmemiş tersledik demiş :D
Divanü Lügat-it-Türk'te ise, Türklerin ilk Müslümanlık devrinde Uygurlar üzerine yaptıkları bir akını tasvir eden şöyle bir beyit görüyoruz: Kelengiz leyü aktımız, kendler üze çıktımız, Furhan evin yıktımız, burhan üze sıçtımız! Yani: Sel gibi aktık, şehirler üzerine çıktık, Put evini yıktık, ve put üzerine tersledik (Cilt I, s. 288).
"Sanem", madenî maddelerden yontulmuş ve işlenmiş dökme putlara; "vesen" ise, taşlardan ve tahtadan yapılmış putlara denir. "Fetiş", ekseriyetle yapılmış olmayan bir taş veya kemik parçası, tılsımlı bir hamaylı veya nazar-ı dikkati çekecek bir şeye denir. Bunlar arasında olduğu gibi , "totem" ile "ongun" veya "tus" arasında da aynı farklar gözetilebilir.
Sayfa 163 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Kelimelerde münasebette esas, lâfzî müşabehetten ziyâde mânâda mutabakattır, tazammun ve iltizam, lâfzî aynîyet mevcut olduğu zaman muteberdir.
Sayfa 122 - Dil felsefesinde bile bulunamayacak kadar hoş.Kitabı okudu
Hiçbir hakikat istihfaf edilemez. Mazî, mücerret bir ilim zihniyeti ile tetkik edilirse, her hakikatin bir ihtiyaca tekabül ettiği görülür. Bundan ötürü Şamanlık ve kamlar, birer hakikatin ifâdesidirler.
Sayfa 126Kitabı okudu
Reklam
Kâinatın her tavrı, dağlar, dereler, gökler, cemiyetler, her şey hakikî varlığın bir tecellisidir ve bunun en büyük nüshası ise insandır. İnsan kendini bilirse, her hakikate muttali olur; çünkü o, ulûhiyetten ayrı bir şey değil, onun parıltısı ve bir zuhurudur. İşte kendini bil sırrı da bu hakikatin bir ifâdesidir.
Sayfa 105Kitabı okudu
Dikkat çekicidir ki, Türkler Müslümanlık devrinde bütün o geçirmiş oldukları muhtelif dinlerin ananelerini ve eserlerini ruhlarından kâmilen sildikleri hâlde, onlardan daha kadim devirde yaşanılmış olan Şamanlığın ananelerini ve eserlerini tamamen korumuşlardır.
Sayfa 104Kitabı okudu
… Lâkin bir Türk hiçbir zaman kendisine ve hakkına tecavüzü rızasıyla hoş görmez. Keza Türkler vuzuhu severler.
Sayfa 103Kitabı okudu
İşin tuhaf tarafı şu ki, bugün bile taraflar neye inandıklarını ve ne gibi pratiklere bağlı kaldıklarını hâlâ bilmemektedir.
Sayfa 97 - Turhan YörükânKitabı okudu
Reklam
Eski şaman dualarında su ve ateş anası olan ulu tanrıya suret-i mahsusada arılar için dua edilmektedir.
Umumiyetle Türklerde ölüm korkunç ve felâketli bir hâdise değildir. Bilhassa onlar için en neşeli hayat şecaat sahnelerindeki ölümdür.
… Türklerde ise kadın, büyük bir ihtiram (saygı) mevkiine maliktir. Avlara, ziyafetlere, kurultaylara, iktisadî işlere iştirak eder. Hakanın emirlerinin [itaat edilebilir olması] için kadının da imzası lâzımdır. Resmî divanlarda kadın da hakanın yanında ahz-ı mevki eder.* *İbn-Batuta Seyahatnamesi’nde (s. 386), eski Türklerde kadının mevkiine dair dikkat çekici misaller vardır. İbn-i Fadlan’ın İtil ve Bulgar seyahatinde, Bulgar beyinin yanında karısının bulunduğunu, misafirlere kadının yemek ikram ettiğin ve kadınlara hürmetin Türklere has olduğunu kaydetmektedir. Seyahatname’nin buna dair fıkraları Mu’cemü’l-Büldân, (Cilt 2, s. 273) dadır.
89 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.