Sanata Giriş
Selçuk MülayimEn Eski Sanata Giriş Sözleri ve Alıntıları
En Eski Sanata Giriş sözleri ve alıntılarını, en eski Sanata Giriş kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Insanlar birbirlerini tanımayacak kadar çoğaldıktan sonra birbirlerinden ürkmeye başlamışlardır. Geceleri ansızın birbiri üzerine saldırmaktan korktukları için bir arada toplandıkları yerleri duvar veya surlarla çevirmişlerdir.
Sayfa 66
"Günümüzde, sanatı artık geniş kitleler konuşuyor. "
Sayfa 11 - Bilim Teknik YayıneviKitabı okudu
Sanat doğrudan doğruya insanlara seslendiğine göre, sorunun çözümünü bir bakıma insan toplumunda aramak gerçekten yerinde olur.
Sayfa 42Kitabı okudu
Psikolojik açıdan sanat yaratıcılığı; kişinin Çatışma ve sürtüşmelerinden, mutluluk, tutku ve coşkularından kaynaklanan kaygılara sanat yoluyla çözüm aramadır veya cevap vermedir
Sayfa 36Kitabı okudu
Genel olarak her sanat yapıtının altında kendini gerçekleştirmeye çalışan bir insan çabası, her insanın içinde bir sanat eserinin tohumlarını bulunduğu söylenebilir. İnsanda çocukluk ve gençlik çağlarındaki gelişme ve çatışmaların yarattığı kaygı ve tedirginlikten kaynaklanan yaratıcılık vardır.
Sayfa 36Kitabı okudu
Sanatçı konu seçmede ne denli özgür görünürse görünsün, pek çok yönden bağımlıdır, çünkü onun seçimini belirleyen koşulların büyük bir kısmı kendi dışında oluşmuştur. Bir toplumun parçası olan sanatçı, bireyin konusunu seçmesinde en ağırlıklı rolü para faktörü oynar; sanatçı kendisine ödemede bulunacak çevrelerin talep ve kabul edeceği konulara öncelik vermek zorundadır.
Bu nedenle çağlar boyu, sanatçının temel sorunu, nasıl bir konu seçeceğini düşünmek değil düşünülmüş bir konuyu estetik açıdan programlamak olmuştur.
Sayfa 161Kitabı okudu
KİTAP NOTLARI
Sanat eseri her zaman tek, eşsiz ve benzersiz (unique)dir. Kopya edilebilir ama asla tekrarlanamaz. Sanat eserinin günlük kullanımda bir işlev taşıması gerekmez (Mülayim 1994; 22).
Plastik sanatlar terimiyle ifade edilen sanatlar, insanın maddeye şekil vererek yarattığı ·sanat dallarını içerir. Gözle görülüp algılanır, bu bakımdan bu gruba giren sanatlara "görsel sanatlar" da -deniyor. Mimari, heykel, kabartma ve resmi içeren plastik sanatlar, gerçekten maddenin yoğrulduğu sanatlardır. Yunanca'daki "plassein" (şekil verme) sözli Latince'ye "plastikus" olarak geçmiş, buradan bütün batı dillerine yayılmıştır (Mülayim 1994; 23).
"Akademi" kelimesi, eski Yunan'a kadar inmektedir. Akademos, Yunan'lı bir efsane kahramanının adı olup, Atina yakınındaki bir orman bu kişinin adını taşıyordu. Daha sonra Eflatun, aynı yerde bir okul kurarak, buraya kahramanın adıyla "Academia" adını verdi. Efüitun'un öğrencileri ile konuştuğu bu yerin adı, daha sonra "bilim ve bilgi peşinde koşan kişilerin toplandığı yer" anlamında hep kullanılmıştır (Mülayim 1994; 124).