Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şapkam Dolu Çiçekle

Cemal Süreya

Sayfa Sayısına Göre Şapkam Dolu Çiçekle Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Şapkam Dolu Çiçekle sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Şapkam Dolu Çiçekle kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Oysa 1936’larda çevirmeye başladığı ve O sıralar bir kısmını bir dergide aydan aya yayımladığı Madame Bovary için şöyle yazıyordu: ”Gustave Flaubert yalnız Fransa’nın değil, bütün dünyanın en tanınmış romancılarından biridir. Ölmez eserlerinden Salammbo, dilimize İsmail Hakkı Alişan tarafından tercüme edilmiştir. O roman Gustave Plaubert’in romantik tarzının en güzel eseridir. ”Madame Bovary ise tarihi sahneleri canlandırmaya değil, gözünün önünden geçen hayatı, yaşayan tipleri tesbite çalışan Flaubert’in asıl eseridir. Asabi, hatta hastalıklı bir sanatkâr olan Flaubert, insanların bilhassa budalalıklarım seyretmekten, bununla kendini zehirlemekten hoşlanırmzş. Madame Bovary’de dünyanın en unutalmaz budalalarım tasvir etmiştir (...) ”Gustave Flaubert en titiz sanatkârlardandır. Her cümlesi üzerinde saatlerce çalıştığı söylenir. Böyle bir muharririn eserini tercümeye kalkmanın bir cüret olduğunu bilirim ( ...)"
Sevdiği şairler: Villon, Ronsard, Verlaine, Rimbaud, Nerval, Mallarmé. Ronsard’a özel bir sevgisi var. Hugo’yu çok büyük bulur. Bir yazısında Hugo’nun hiçbir zaman eskimeyeceğini söyler; başka bir yazısında ise şöyle der: ”Hugo bize pek eski geliyor, hatta XV. yüzyıl şairlerinden, Charles d’Orléans’dan, Villon’dan bile eski." Ataç’ın şairi Mallarmé’dir; varsa yoksa o. ”Gene de hepsinden çok, Rimbaud’dan çok Mallarmé’yi severim. Şair olsaydım 0mm gibi yazmak isterdim.” Mallarmé onun için şiirde devrimdir. "Mallarmé’den önce şiiri anlamak başkaydı, Mallarmé'den sonra başka.” Avrupa'nın yeni şiiri derken daha çok onun şiirini söylemek ister.
Reklam
Ataç'ın baştan beri sevmediği , önemsemediği, hiçbir zaman benimsemediği şair de Mehmet Akif. İlkel bir uygar­lık anlayışı içindedir o. Ayrıca dini estetik bir öğe olarak ele almak gibi yoz bir görüş taşımaktadır.
Bence, Mallerme'nin şiiri ve şiir görüşü, yazılarından çıkarabildiğimiz kadarıyla Ataç'ın şiir anlayışına oldukça uzak Ataç bir yazısında ”Güneşin şiirini yazmak isterdim” der. Yalnız şiirde değil, sanatın bütün dallarında net, açık, kesin bir tavrı seviyor Ataç. Denebilirse senli benli (familiére) bir anlatımdan yanadır. Ama bakıyorsunuz aynı zamanda ”Şair olsaydım Mallarmé gibi yazmak isterdim” diyor. Neden diyor?
Mallerme sözdeki ezgi gücüyle nesnelerin özüne inmek ister. Söze bir gizem kazandırmak da ister. Ona göre, ”kutsal olan ya da olmak isteyen her şey gizem içindedir; şiir de öyledir.”
"Kutsal olan ya da olmak isteyen her şey gizem içindedir; şiir de öyledir."
Sayfa 20
Reklam
Güneşin şiirini yazmak isterdim. -Nurullah Ataç.
Ataç'ın Valêry'nin değerini anlamış olduğunu görüyoruz, ama şair olarak değil daha çok yazar olarak
Ataç'ın Yazarları
Sevgiler uzaklaşsa da, sevgi olarak kalır; kişi yeni gereksinimlerin hesaplarını çağdaşlarıyla tartışır. 1970
Sayfa 22 - Yapı Kredi Yayınları (9. baskı)
”Bence Türkiye’de şimdiye dek gelen şairlerin en büyüğü Nazım Hikmet’tir. Bittabi onun yazdığı zaman ile edebiyatımız en yüksek çağını bulmuştur. İşin içine hislerimi karıştıracak olursam, Nef'i'yi, Naili’yi, Bâki’yi' sevmiyorum diyemem. Fakat bugünkü fikirlerimle onlardan nefret ederim."
Reklam
Bence Türkiye'de şimdiye dek gelen şairlerin en büyüğü Nazım Hikmet'tir.
"...Sevgiler uzaklaşsa da, sevgi olarak kalır..."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.