Saraybosna Blues kitaplarını, Saraybosna Blues sözleri ve alıntılarını, Saraybosna Blues yazarlarını, Saraybosna Blues yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kitabın tamamı kolayca okunup algılanabilir değil. Bu durum kitabın iyi olmamasından değil aksine çok iyi olmasından. Saraybosna'da, Avrupa'nın göbeğinde dünyanın gözünü önünde yaşanan soykırım soykırımı yaşayanın gözünden okumak istiyorsanız bu eseri tercih edebilirsiniz. Şiir ve küçük denemeler halinde ele alınan bu eser konuya yaşayanların gözünden bakmanızı sağlayacaktır.
Kitabın ismi bile o kadar etkileyici ki…Blues; Afrikalı kölelerin tarlada çalışırken söyledikleri, hüznü, umudu, özgürlüğü ve derin acıyı anlatan şarkılardan doğan bir müzik türüymüş. Kitabın ismi bile çok şey anlatıyor aslında.
Kitap savaşı bizatihi yaşamış bir Boşnak tarafından kaleme alınmış. Ajitasyondan uzak, yukarıdan bir göz gibi her şey çok şeffaf anlatılmış. Bazen şiirler bazen gözlemlerle… Bu kadar yalın ve bu kadar etkileyici cümlelerin oluşu savaşı bizzat yaşamaktan geliyor sanırım. En etkilediğim yerlerden alıntı yapmam gerekirse,
“ İsa’yı çarmıha germeyecek tek bir millet bile olmadığını düşünüyorum.”
“ Güz vakti çayırı gibi, saman arabası üstünden geciyor, ama tekerlekler yürüyüp gittiğinde her ot yeniden doğrultuyor kendini. Boşnak Müslümanlar da böyle işte: Güz çayırının otları.”
Bosna’yı gezmiş ve savaşın izlerini bizzat görmüş biri olarak kitaptan çok etkilendim. Başka açıdan bakmamı sağladı. Bosna üzerine bir kitap okumak istiyorsanız mutlaka bunu da ekleyin derim.
Mitolojik zamanda müdahil adam, “ kendi gerçekliğini düşünen” kişi, “karizma”yı bizatihi kendi eylemleriyle tanıyordu. Böyle bir insan hadiselerin gidişatında kendi etkisinin kati olduğuna inanır: Caddelere ve milletlere isimler verir, sözlerinin kendi fikirlerini icraata dökebileceklerin kulağına ulaştığından emin olur. Üstlendiği görev esnasında, yolun başından beri, şunu bunu ilk kimin söylediğine güvenir. Fikirleri için ödeme almak ister. Bu hayaller groteks değil: Bu hayallerin çoktan kendilerini hayata geçirebilecek insanların varlığıyla ilişkilendirilmesi, böyle bireylerin aslında var olmadığı anlamına gelir.