Saraydan Sürgüne
Kenize MouradSaraydan Sürgüne Gönderileri
Saraydan Sürgüne kitaplarını, Saraydan Sürgüne sözleri ve alıntılarını, Saraydan Sürgüne yazarlarını, Saraydan Sürgüne yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sahte kuponlara rağmen, alışveriş gün geçtikçe güçleşiyordu. Karaborsa dışında, hemen hiçbirşey bulunmuyordu. Karaborsada ise hemen herşey vardı, ama yaklaşılması olanaksızdı.
Selma çocuk için gerekli olanı alıyor, kendisi ve Zeynel yer elması ve şalgam ile besleniyordu. Patates bile lüks olmuştu. Gazeteler üç hafta evvelinden patatesin piyasaya çıkacağını yazıyorlardı.
Günde 28 gram et ve 50 gram siyah ekmeğe hakları vardı. Ayda bir kilo da şekere!
Kahveye gelince, çoktan hayal olmuştu. Ama gazeteler, arpa ile nasıl 'harika' kahve yapılacağının tarifini veriyorlardı.
Zeynel'in tiryakisi olduğu tütüne gelince, mısır püskülü ile yetinmesi gerekmekteydi.
Sayfa 435Kitabı okudu
Aslında adına 'tuhaf savaş' dedikleri bu savaşı, kimse ciddiye almıyordu.
Gazeteler, iyimserlik şırıngalıyorlardı.
1 Ocak 1940'ta Le Matin gazetesi, yeni yıl armağanı olarak zafer vaadediyordu: 'Düşmanlarımız mânen yenilmiş durumda...savaş, siyasi açıdan kazanılmıştır.
İş, askeri zaferi kazanmağa kalmıştır.
Biz de bunu yapacağız!'
Sayfa 417Kitabı okudu
Başbakan Edouard Daladier radyoda Fransa'nın barışçı niyetlerinden söz ederken, Paris sokaklarının duvarları yedek kuvvetleri silah altına çağıran afişlerle kaplanıyordu.
Yirmi dört saat içinde gaz maskesi dağıtım merkezleri kurulmuştu: her parisli bir tane edinmek ve yanından ayırmamak zorundaydı.
Hâlâ 14-18 savaşında, zehirli gazla öldürülenler unutulmuş değildi.
Radyo, gazeteler, bodrumların nasıl tutulması, deliklerin nasıl tıkanması, kapıların, pencerelerin ıslak çarşaflarla nasıl korunması gerektiğini açıklıyordu.
Ama bunlar, kuşku yok ki gereksiz önlemlerdi...hükümet nasıl olsa, savaşı önleyecek görüşmelerde bulunacaktı...ama ihtiyaten...hazırlıklı olmakta yarar vardı.
Sayfa 408Kitabı okudu
Bu fransızlar çok espriliydiler doğrusu!
Daha bir hafta önce 'Majino Hattının Gülleri Komitesi' başkan Lebrun'e ilk gül demetini göndermişti; Selma bu komitenin neyin nesi olduğunu sormuş ve toplar ile tüfekler arasında, savunma hattı boyunca gül ekildiğini ... bunların ezilmesine tabii ki izin verilmeyeceğini öğrenince çok gülmüştü.
Sayfa 407Kitabı okudu
1939'un bu ilkbaharınsa, alman usulü dans ediliyordu.
Kaz adımlarla ve yüksek sesle: Ein Volk, ein Reich, ein Führer, ein Weg! (Bir ulus, bir ülke, bir lider, bir yol!)
Sayfa 387Kitabı okudu
Büyük bir acıya göğüs germemek gerekir, yoksa akıl isyan edip kaçar.
Sayfa 367Kitabı okudu
Sıkı önlemlere rağmen, herkes gösteri yapıyordu: müslüman öğrenciler, okul direğine kongre bayrağı çekildiği ve birlik bayrağına izin verilmediği için; köylüler, yeni yasalara uymayan prensleri hükümetin zorlaması için; prensler, bu yasaları kabul etmediklerini belirtmek için; paryalar, hinduların girmelerine izin vermedikleri tapınaklarda dua edebilmeleri için; müslümanlar, kendilerine 'hindu usulü' eğitim verilmeğe kalkışıldığı ićin ve hindular da müslümanlar inekleri kesip yedikleri için.
Sayfa 366Kitabı okudu
Biz hintliler için Mustafa Kemal Paşa'nın bir kahraman olduğunu unutuyorsunuz prenses!
O, rüyasını gördüğümüz şeyi gerçekleştirdi: ingilizleri ülkesinden kovdu.
Şu anda Hindistan'ın bütün şehirlerinde camiler ağlayan ve ruhunun selâmete kavuşması için dua eden müminlerle ağzına kadar dolu...
Sayfa 359Kitabı okudu
Müslüman Birliği'nin Sind Eyaleti'ndeki kolu, resmi olarak ilk kez, Hindistan'ın iki federasyona bölünmesini, yani açık seçik olarak müslümanların bağımsız topraklara sahip olmalarını istemişti.
Artık müslümanlar hindu kardeşlerine güvenmiyorlar. On yıl önce şair İkbal tarafından ortaya atılan ve çoğu kişiye aşırı gelen 'Pakistan' yani 'temizler ülkesi' fikri, şimdi giderek taraftar kazanıyor.
Sayfa 355Kitabı okudu