Üç kıtayı zangır zangır titreten büyük bir imparatorluğun çöküşüne tanık olduğu sıralarda Selma Sultan yedi yaşındaydı. İstanbulda Çırağan Sarayında dünyaya gelmesiyle başlayan hayat çizgisi zeten gerçek bir masal olarak yazılmıştı. Üstelik masal olamayacak kadar gerçek, gerçek olamayacak kadar masalsıydı bu hayat.
İmparatorluk ailesi, saltanatın sona ermesiyle birlikte sürgüne gönderilip Lübnana yerleşmişti. Hem ülkesini hem de babasını yitiren Selma, orada "yamalı çoraplı prenses" oldu, hayatının ilk aşkını tattı ve ömründe hiç görmediği bir Hint racasıyla evlenmeyi kabul etti. Hindistanda mihracelerin şatafatlı hayatını, Britanya İmparatorluğunun son günlerini ve Gandinin başlattığı bağımsızlık savaşlarını yaşadı.
Selma Sultanın kızı olan bu romanın yazarı Kenize Murad, Osmanlı sarayını ilk kez sarayın içinden, Fransız mandası Lübnandan, feodal Hindistandan bakarak gözlerinizin önüne seriyor bu romanda. Saraydan Sürgüne, büyük bir aşkı anlatan, ender bulunabilecek romanlardan...