Albay Arif (Baytın), bu olaydan otuz iki yıl sonra yayımladığı anılarında şöyle diyecekti: "Zavallı genç, bir zorba komutanın emriyle tümen karargah bölüğü tarafından kurşuna dizildi. Zayıf vücudu yere yıkıldı. Fakat gözlerimizin önünde mezbeleliğe atılmış bir suçlu gibi değil, Sarıkamış'ta hayatlarını feda eden arkadaşları gibi şeref meydanına serilmiş bir şehit halinde büyüdü ve yüreklerimizde böylece yer tuttu..."