Düş kırıklıkları sakın sizi ürkütmesin. Burada bazı işler insanları yıldırma temeli üzerine kurulmuştur. Engeller buraya yeni gelen birisi içinse tümüyle aşılmaz gibidir. Durumun aslının ne olduğuna akıl yormak istemiyorum. Kim bilir, belki bu durum gerçektir ve benim bunu tespit edebilmem için konumum elverişli değil. Bazen de genel durumla neredeyse hiç ilgisi olmayan öyle fırsatlar çıkar ki, inanamazsınız. Örneğin bir söz, bir bakış, bir güven işareti gibi fırsatlar ömür boyu insanı yiyip bitiren çabalardan daha fazlasını kazandırır.
Engeller, kuşkular, hayal kırıklıkları var ama bu da yalnızca, daha önce konuştuğumuz gibi, hiçbir şeyin hediye edilmediği, küçük de olsa her şeyin tek başına mücadelesini vermen gerektiği anlamına geliyor.
İncelediği şeye yönelmemiş, tersine belirsiz, ama kesin bir şekilde ondan uzaklaşmıştı. Bunun nedeni zayıflık, çekingenlik ya da samimiyetsizlik değildi. Aksine, ara vermeksizin her türlü duygunun üstündeki yalnızlığı istemekti. Belki kendi kendinin ancak bu şekilde bilincine varabiliyordu.
"Seni tanımadan önce, bir başıma kaybolup gidiyordum. Kimse beni yanına istemedi. Herkes hemen bana yüz çevirdi. Rahatı bulabileceğim insanlardan da ben kaçtım."