Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Satranç

Stefan Zweig

Satranç Sözleri ve Alıntıları

Satranç sözleri ve alıntılarını, Satranç kitap alıntılarını, Satranç en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"...Bizlere hiçbir şey yapılmadı - bizleri tamamen bir hiçliğin ortasına yerleştirdiler ve herkes bilir ki, dünyada insanı bir hiçliğe atmaktan daha büyük bir baskı yöntemi yoktur..."
Fakat düşünceler bile ne kadar güçsüz görünürse görünsünler, bir şeyleri düzeltmeye gerek duyarlar, aksi halde sapmaya ve kendi etraflarında amaçsızca dolanmaya başlarlar, onlar da boşluğa tahammül edemezler.
Sayfa 38 - Karbon KitaplarKitabı okudu
Reklam
"Ne zaman etrafının eğitimli insanlarla çevrili olduğunu düşünse kabuğuna çekiliyor, böylece kimse onun ağzından tek bir saçma kelime duyamıyor, ya da derinliği henüz ölçülememiş olan cehaletine dair bilgi edinemiyor."
Herkes bilir ki insanı hiçliğe atmaktan daha yıpratıcı bir baskı yöntemi yoktur.
Bir kişi kendini ne kadar kısıtlarsa, sonsuzluğa o kadar yakınlaşır; bu adam gibi karakterler, apaçık gerçeklikten uzaklaşır ve tıpkı termitler gibi, ellerindeki malzemeyi kullanarak kendi dünyalarının küçük ölçekli bir kopyasını yaratırlar.
 İnsanın çevresindeki bu hep aynı hiçliğin, insanı çıldırtana kadar boşlukta dönüp duran hep aynı düşüncelerin insanı nasıl yiyip bitirdiğini ve yıktığını kimse kimseye anlatamaz. (...keinem kann man erklären, wie es einen zerfrisst und zerstört, dieses Nichts und Nichts und Nichts um einen, immer dieselben Gedanken, die im Nichts um das eine kreisen, bis man irre wird.) Almancası: Schachnovelle
Reklam
Fakat düşünceler bile, ne kadar güçsüz görünürse görünsünler, bir şeyleri düzeltmeye gerek duyarlar, aksi hâlde sapmaya ve kendi etraflarında amaçsızca dolanmaya başlarlar, onlar da boşluğa tahammül edemezler.
Bir kişi kendini ne kadar kısıtlarsa, sonsuzluğa o kadar yakınlaşır.
Bize hiçbir şey yapılmadı, yalnızca tam bir hiçliğin içinde koyulduk. Çünkü bilindiği gibi dünyada hiçbir şey insan ruhunu hiçlik kadar baskı altına alamaz.
...ne kadar soyut görünürlerse görünsünler, düşünceler de bir dayanak noktasına gereksinim duyarlar, yoksa kendi çevrelerinde anlamsızca dönmeye başlarlar; onlar da hiçliğe katlanamaz. (Gedanken, so substanzlos sie scheinen, brauchen einen Stützpunkt, sonst beginnen sie zu rotieren und sinnlos um sich selbst zu kreisen; auch sie ertragen nicht das Nichts.) Almancası: Schachnovelle
Reklam
Herkes bilir ki,insanı hiçliğe atmaktan daha yıpratıcı bir baskı yöntemi yoktur. Dış dünyadan yalıtılmış , bağlantısı tamamen kesilmiş bir odada tutarak ,-şiddet ya da soğuk içeren- bir davranış biçimiyle değil ,tamamen içten gelen bir baskıyla dile gelmemizi bekliyorlardı.
"İçimdeki bir şeyler haklı çıkmak istiyordu ve bana karşı çıkabilecek tek kişi, yine içimdeki diğer bendi."
Geri dönüşü olmayacak bir biçimde yanlız bırakılmıştık,bedenimiz,dört beş sessiz nesne,masa,yatak,pencere,lavabo;bu kapkara sessizlik okyanusunda bir cam kubbe altında yaşayan bir dalgıç gibiydik; hatta belki daha da kötüsü;kendisini dış dünyaya bağlayan halatın koptuğunu bilen ve bir daha asla bu sessiz derinliklerden onu çekip çıkaracak biri olmadığını anlayan bir dalgıç gibi.
Duvarda asılı bir takvim; 27 temmuz. Yazılı herhangi bir şeye karşı olan açlığımı nasıl anlatabileceğimi bilmiyorum.
Satrancın en önemli avantajlarından biri de buydu: Entellektüel enerjini belli ve kısıtlı bir yere yoğunlaştırarak ne kadar yoğun bir düşünme süreci içerirse içersin beyni yormuyor fakat zihnin kıvraklığını ve sıhhatini arttırıyordu. Başlarda sadece turnuva maçlarının birebir tekrarından oluşan oyunlarım sonrasında içimde estetik ,zevkli bir bakış açısı uyandı. Oyunun kurnazlıklarını ,hilelerini,saldırı ve savunma pozisyonlarını anlamayı öğrendim. Sonraki hamleleri düşünme tekniklerini,kombinasyonları ve karşı atak tekniklerini öğrendim. Sonunda her bir ustanın kişisel tarzını ,tıpkı bir şiirin tek dizesinden şairi tanır gibi tanımaya başladım.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.