Savaş Yazıları 1
Necip Fazıl KısakürekSavaş Yazıları 1 Sözleri ve Alıntıları
Savaş Yazıları 1 sözleri ve alıntılarını, Savaş Yazıları 1 kitap alıntılarını, Savaş Yazıları 1 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Size Asyacı olduğumu ve bugünkü Avrupaya her cepheden zıt olduğumu bin kere söyledim değil mi?..
Asyalı ve Türk doğmuş olmanın, Avrupalı olmamanın şerefini, bugünkü kadar şiddetle hiç duymamıştım.
Sayfa 210Kitabı okudu
Ruhcu telâkkinin ruhu, maddeye baştan başa hâkim ve sahip bir plânda, maddenin üstündeki mânaya bağlı olmaktan başka bir şey değildir; ve ruhcu telâkkinin ruhu, Allahtır.
Bir yarış otomobilinin çelik sinirli şoförü gibi, maddenin Bir yarış en usta seyisleri ve terbiyecileri, yalnız ve yalnız ruhcular...
Yoksa ruhculuk, maddeyi kendi haline terk edip, üstündeki mânaya iltica etmekten ibaret, şaşkın, âciz ve enayi bir zihin haleti değil.
Sayfa 224Kitabı okudu
Maddeyi telli pullu gelinler gibi süsleyip robotlar gibi istif eden yirminci asır budalaları, materyalizmanın son müflis nesli, hiçbir zaman öğrenemiyecektir ki eski ve geri olan, ruh değil alettir. Eski ve geri olan, ok, balta ve mızraktır; fakat hakikî müessir değil.
Sayfa 105Kitabı okudu
Dostumuza da, düşmanımıza da hürmet etmeyi, onun çapını doğru tayin etmeyi bilmeliyiz. Bu incelikleri iyi bilmeliyiz ki sonunda zaferimiz zafer olsun.
Sayfa 136Kitabı okudu
İslâm mutasavvıflarının ne harikulade bir edep tarifi var: "Edep, hadlere riayet etmektir..."
Bu edep, terbiye mânasına gelen edep değil; eşya ve hâdiseleri saran kanunlara riayet etmek edebi... Evet, kat kat üstüne yükselen ve yükselmekte hiçbir had tanımayan bir binayı, dış müessirler yıkmaktan âciz kalınca, iç müessir, yani kendi irtifaı yıkacaktır.
Oğuz Hanın, Büyük İskenderin, Atillânın, Cengizin, Na polyonun imparatorluklarını yıkan müessir, işte sadece bu!.. Büyüme, genişleme, yükselme, yayılma, dağılma ve kaplama edebine riayet gösterememek!.
Sayfa 318Kitabı okudu
Biz, Ebabil kuşlarını hakiki hedefinde kullanacak milletiz. Bize sürü sürü Ebabil kuşu lâzım. Yüzlerce, binlerce, on binlerce...
Yorganlarımıza kadar satalım ve güvercinlerimizi Ebabil kuşlarıyla değiştirelim!
Sayfa 281Kitabı okudu
Delikli demir çıktı, merdlik bozuldu,
Eğri kılıç kınında paslanmalıdır.
Diyen Köroğlu müsterih olsun ki, herhangi bir alete insan parmağı değdikçe kumanda eden ruhtur. Dava, makineye kendi boyundan üstün bir hüviyet vermemekte, onu putlaştırmamakta..
Sayfa 53Kitabı okudu
Cevdet Kerim İncedayı'nın Ankara'da verdiği konferansta, Türk milletiyle bugünkü Türk vatanı arasındaki nisbeti ifade eden çok güzel bir söze rastladım:
-Bugünkü Türk vatanı, Türk milletinin giyebileceği en dar gömlektir. Bu gömlekten en küçük bir parça bile kesilemez.
Sayfa 225Kitabı okudu
Ben bir Türküm!...
Bu basit hakikati söylerken duyduğum hazzı tarif edemem.
Dünyanın, veba, taun, cüzzam gibi illetli bir iklim bağladığı hengâmede, bu basit hakikat, ayna karşısına geçip de:
-Bir ben hasta değilim!.
Nidası kadar müjde ve saadet dolu.
Ben bir Türküm!.
Dünün, bugünün ve yarının tezatsız seyri ve yekpare vahdeti içinde Türk...
Sayfa 222Kitabı okudu
Ben makineye düşmanım !..
Makineye düşman olmak, şuursuz bir çelik manzumesine düşman olmak değil, muğdil insan yapısını yavaş yavaş makineye izafe eden makineleşme felsefesine düşman olmaktır.
Makine bence tek iş üzerinde elde etmeyi düşündüğümüz kudreti, kolumuza nazaran yüzlerce, binlerce kere büyüten bir vasıta; o kadar...
Makineyi insandan ayrı bir hâdise olarak düşündüğüm zaman dünyanın en girift makinesini, yeryüzünün en ahmak adamının tırnaklarını keserken gösterdiği makine kabiliyetinden bile mahrum görürüm.
Vahşet devrinde insanlar, kendi elleriyle yonttukları madde parçalarına taparlardı. Yirminci asır da makineyi o devrin putu kadar mefkureleştirmiştir.
Vahşet, insan zeka ve ruhunun tahtında, demir kafalı, bakır kulaklı, kurşun gözlü ve nikel dudaklı bir ejderhanın otur duğunu görmekte... Yoksa insan, o ejderhanın burnuna bir halka takıp onu peşinden sürükledikçe makine bir medeniyettir.
İnsanı tahakkümü altına alınca vahşet, insan tahakkümü altına girince medeniyet vasıtası olan makinenin emir ve irademizden ne türlü kaçmış olduğunu bize yeni bir harp gösterecek.
Sayfa 24Kitabı okudu