Savaşsız 20 Gün kitaplarını, Savaşsız 20 Gün sözleri ve alıntılarını, Savaşsız 20 Gün yazarlarını, Savaşsız 20 Gün yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ben savaşırken şöyle düşünüyorum: Alnımıza yazılan başımıza gelir nasıl olsa! Şöyle kuruyorum kendi kendime: İster titre, ister şarkı söyle, ister ağla. Eğer alnında yazılmışsa artık kaçamazsın kurşundan. Herkese bir yüzyıl yaşam verilmiştir, ama kimse iki yüzyıl yaşayamaz !
Ölüm bir orospu gibi: Açgözlü, kimi isterse onu alıyor, herkes onun elinde. En önemlisi de öyle rastgele, boşuboşuna öldürmüyor. Önce tanıtlıyor, sonra öldürüyor.
Biz alışkanlıkla insanlardan, yaşamayı istemedikleri anda bile ölmek hakkını esirgiyoruz. İnsan, ister yaşamayı istesin, ister istemesin, biz hep onun yaşaması için uğraşıyoruz.
Bazen yıllarca düşünürüz kadınlar hakkında, onların bizim istemediğimiz gibi olmadıkları sonucuna varırız sonunda. Ama sonra, birden, yeniden düşünür ve anlarız: Aslında biz onların istedikleri gibi değilizdir !
Kimi insanlar vardır, içinde bulundukları ruhsal sarsıntılardan kurtulmaları için kendi kendileriyle konuşmaları ve başkalarının söylediklerini de dinlemeleri gerekir.
Karl Marks sömürücü sınıflar için ne demiştir? Sömürücüler sömürmek için öyle olanaklar bulurlar ki, en duyarlı aklı değil, çok basit kişileri kandırırlar.
Aslına bakarsan, hiç yaşamak istemiyorum. Ama kendimden korkuyorum. 2. kez, aynı biçimde rezil olurum diye korkuyorum. Ölüm korkusunu değil de, işte kendi kendimden duyduğum bu müthiş korkuyu bir türlü yenemiyorum.