" 'Simidimle çayım' eşliğinde, 'semaver' yanında, 'havada bulutla', okumak " fiili ile "okumak" fiilinin çok ayrı fiiller olduğunu öğretti bana bu öyküler.
samimiliğin, doğallığın, insanlık halinin en güzel yansıtıldığı kitaplardan biri olduğunu düşünüyorum.
Durum hikayesi denince akla Dünya Edebiyatından Çehov Türk Edebiyatından Sait Faik gelir. İkisinin kitaplarını bilerek art arda okudum. çok açık bir şekilde söyleyebilirim ki: Sait Faik bir dünya markasıdır.
Bu başlığa kaşar peyniri de eklemek isterdim ama, onun, çayla simidin dostluğu karşısında silinip ikinci planda kalması, daha doğru. Çünkü, çayla simidi beraber bulduğumuz günler eksik değil, ama üçünü bir arada bulmak?.. Belki çayı da simitten ayırmak doğru idi. yalnız simitten, sabahın o leziz, insan icadı yetmişinden söz açmalıydım. Ama ne yaparsın, çaya kıyamadım. Simidimin yanında o da ikinci planda kalıyor ama dostlukları samimi bir dostluktur. Hiçbir kahvaltı simitle çayın yerini tutmaz.
En yakınlarımızdan bile uzaklaştığımız, derdimizi kimseciklere söyleyemediğimiz günlerimiz olmaz mı? Karı, koca, ana, oğul, kardeş, baba hepsi ayrı ayrı kederlenir, ayrı ayrı üzülür.