Kadınların bakışları böyledir. Günlerce yanından sakin sakin geçersiniz. Hatta kimi zaman, bu bakışların var olduğunu bile unutursunuz. Ama günün birinde, bir mekanizmanın dişlileri gibi sizi yakalar bu gözler. Artık her şey bitmiştir. Makine sıkı sıkı yakalamış, o bakış sizi tutsak etmiştir. Artık bundan kurtuluş yoktur. Boş yere çırpınırsınız. Kimse yardım edemez size. Gizemli güçlerin etkisinde bocalarsınız. Üzüntüden kedere, kederden işkenceye düşersiniz. Ruhunuz, beyniniz, her şeyinizle artık bir başka yaratığın tutsağı olursunuz. Bu, şansınıza göre değişir. Ya kötü bir kadına oyuncak ya da yüksek ruhlu birisine âşık, mutlu bir insan olursunuz. Bu durumdan, utançtan değişmiş ya da tutkudan soylulaşmış olarak kurtulabilirsiniz ancak.
Neden böyle düşünmüştü?Unutmuş muydu ki onu?Asla unutmamıştı.Unutamazdı.Bir an için unuttuğunu sanmıştı.Bu anlık bir delilikten başka bir şey değildi.Daima onu sevmişti.