Şehir Mektupları

Ahmet Rasim

Şehir Mektupları Sözleri ve Alıntıları

Şehir Mektupları sözleri ve alıntılarını, Şehir Mektupları kitap alıntılarını, Şehir Mektupları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sen hizmetine bak. Bu fani dünyada ötekiyle berikiyle dalaşmaktan ne çıkar? Biri için “Ey dûr-ı dûr-ı dûra” demişler. Senin ne vazifen; sen de elinden gelirse “Ey şûr-ı şûr-ı şûra” de, geç. Sen lisanı tanırsın. Tercümanın sana ne faydası olur? Ona bir zaman uyuz demişler, kimin umurunda? Eğer kemal sahibi bir edebiyatçının(!) imzası dediğin gibi “fevkalâde kıymettar” ise Hizmet levhasını kaldır sülüs kırmasıyla divanî ve nesih bozması usulü üzere celî yaz, diz, gazeteyi o şöhretle sat! Kâr edeceğin muhakkak!
... gönüller doğru hissettiğini doğru ifade etmek için başka tabir bulmaya ihtiyaç görmez, değil mi?
Reklam
Aşka Dair
Malum ya, aşk ve sevgi su götürür şeylerden değildir. İnsan bir kere fitili aldı mı idare kandili gibi sabahlara kadar yanıp tutuşur.
— Bir şeye acımadım! Bu taraftaki saçağın altında bir kırlangıç yuvası vardı. Galiba yavruları da yandı. — Zavallı kedi! Tavan arasında kalmış. Bağıra bağıra gitti. — Lâkin ne alev! Ev değil, kavmış. Üzerinden geçen kuşlar kebap olup düştü...
O bana derdini yanar, ben de dinler ısınırım..
— Evet, dil büyüdükçe, yeni kelimelere muhtaçmış. Meselâ “tatlı” kelimesi pek eski, kullanılamazmış. Onun yerine “nûşîn” kelimesi konulacakmış. Bundan sonra helva-yı nûşîn, nûşîn karpuz, nûşîn renk, nûşîn söz, nûşîn dil denilecek. — Fena değil! Fakat Türkçesi kalkıp Farsçası gelirse, dil yenilenmiş mi olur?
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.