Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şehrazat

Ömer Ayhan

En Eski Şehrazat Gönderileri

En Eski Şehrazat kitaplarını, en eski Şehrazat sözleri ve alıntılarını, en eski Şehrazat yazarlarını, en eski Şehrazat yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Birlikte gittiğiniz yerleri ben de göreyim, arkadaşım nerelerde oturmuş, gözleri hangi ufka dalıp gitmiş." Kırmadı beni, bir cumartesi günü Emirgan'da takıldıkları açık hava kahvesinde oturduk.
“Biz harbiden insansak, dünyada kimse, kimsesiz bırakılmamalı. Ama biz insan değiliz. Biz devasa bir soru işaretiyiz.”
Reklam
Sevişmenin, bir soyutlama gibi tuhaf ve ele geçmez kokusu..
İstanbul'un salavat getirten yokuşlarından birine vurduk fakat şehrin o sinsi sıcağında kıçımızdan damlayan tere değdi, Boğaz manzarası denilen mucizeyi locadan gladyatör dövüşü izler gibi temaşa ettik.
Adım gibi eminim, bir vücudu olsa bu şehir, bir yolunu bulup içinde yaşayanlara hiç acımadan kafatasını kurşunla doldurur.
Dünyası kararmış kadınlardan ne demeye sevecenlik bekliyoruz, manyak mıyız neyiz?
Reklam
Kendimizi dışarı attığımızda bir de baktım havada umulmadık bir sonbahar kasveti ama içeride görüp işittiklerimden sonra zelzele olsa şifa niyetine kabul edecektim. Orada her ne olduysa, Allah'ın işlerinden biri değildi, kâfirce bir şeydi. Zaten insanoğlunda Allah'tan çok şeytan işlemiyor mu? Ben açıkçası bu kanaatteyim. Kendimden bilirim. Ve dünyanın geri kalanından.
Dehşetli bir kız, gitmiş iğnesini yapmış. Adamı iki üç gün sonra gömmüşler. Gazeteleri boş ver, dedi. Televizyonu da geç. Birileri istemedikçe hiçbir şey haber olmaz. Birileri istemedikçe katiller de bulunmaz. Burası kivi cumhuriyeti.
Bizim en büyük açmazımız nedir bilir misiniz, biz geleceği okuyamayan bir milletiz. Kafaları her türlü üçkâğıda çalışan mebuslarımız var, kendini cidden sokaktaki insandan farklı zanneden ruhen ortalama bir sürü mahallî sanatçımız var ama kâhinlerimiz yok. Mesela sinema sektöründen bir Allah'ın kulu, haydi geçtim, videoyu, DVD'yi, Yeşilçam patlamasından birkaç sene sonra evlerimizi istilâ eden televizyonu bile öngöremedi ve bırakın sanatı, para için bile filmlerine sahip çıkamadı.
Ortada köy, kasaba, taşra diye bir kalmamışken, taşra fi tarihinde İstanbul'a, İzmir'e, Ankara'ya akıp kendi irili ufaklı obalarını kurmuşken hâlâ gözünü taşraya dikip bir sinema yaratmaya çalışan bugünün kafasız yönetmenlerine, kenti anlatamayan bir sürü lüzumsuz adama kaldı meydan.
33 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.