Seksüel Seçme
Charles DarwinSeksüel Seçme Sözleri ve Alıntıları
Seksüel Seçme sözleri ve alıntılarını, Seksüel Seçme kitap alıntılarını, Seksüel Seçme en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Parlak savaş zırhıyla ve geniş, çapraşık boynuzlarıyla bir erkek Chalcosoma’yı bir at veya köpek boyutunda hayal edebilseydik, onun dünyadaki en görkemli hayvanlardan biri olduğunu düşünürdük.
Sayfa 165Kitabı okudu
Cinsel seçilimin ilkeleri
Cinsiyetleri büyük ölçüde farklılık gösteren birçok kuş türü açıkça tek eşlidir. Büyük Britanya'da, çok belirgin cinsel farklar sergileyen türlere rastlarız; tek bir dişiyle eşleşen yaban-ördeği, bayağı karatavuk ve ömürlük eş seçtiği söylenen sakrak kuşu bunlardandır.
Yetişkinlerin renk bakımından yavrulardan farklılık gösterdiği ve yavruların renklerinin, görebildiğimiz kadarıyla
özel bir işe yaramadığı bütün hayvan çeşitlerinde, bu renkler
tıpkı çeşitli embriyolojik yapılar gibi, eski bir karakterin kaybedilmemiş olmasına atfedilebilir.
Sayfa 322Kitabı okudu
Tanrılarının veya tanrılaştırılmış hükümdarlarının tasvirlerini yapacak kadar ilerlemiş her ulusta, heykeltıraşlar güzelliğe ve görkeme dair en yüksek ülkülerini ifade etmeye çalışmıştır.
Sayfa 461Kitabı okudu
Kimi yazarlar, hayvanlarda ve yabanıl insanlarda dişinin
belirli renklere veya başka süslere yönelik zevkinin nesiller
boyunca sabit kalamayacağını; önce bir rengin, sonra diğerinin beğenileceğini ve dolayısıyla ortaya çıkan sonucun kalıcı
olamayacağını öne sürerek cinsel seçilim kuramına karşı çıkmıştır. Zevkin değişken olduğu kabul edilebilir, ama bütünüyle keyfi olmadığı da açıktır. İnsanlarda büyük ölçüde alışkanlığa bağlı olan zevkin, kuşlarda ve başka hayvanlarda da öyle olacağına kanaat getirebiliriz. Kendi giyim zevkimizin genel
karakteri bile uzun süre aynı kalmakta ve değişimler bir ölçüde kademeli olmaktadır.
Sayfa 360Kitabı okudu
Bay Meldola şu sonuca varır: "Böceklerdeki renklerin oluşmasında cinsel seçilimin etkili olduğuna ikna olmuş
değilim, ama bu bulguların Bay Darwin'in görüşlerini açıkça
doğruladığı yadsınamaz."
Sayfa 155 - Nature, 27 Nisan 1871, s. 508.Kitabı okudu
Birçok kelebeğin üst ve alt yüzlerindeki silik tonların gizlenmeye yaradığına hiç kuşku yoktur; ancak bu görüş, bizdeki atalanta ve tavus Vanessa kelebeklerinin, beyaz-lahana kelebeklerinin (Pieris) ve sulak çayırlarda gezen büyük kırlangıç-kuyruklu Papilio gibi türlerin üst yüzeylerindeki parlak ve çarpıcı renkler söz konusu olduğunda geçersiz hale gelir; çünkü bu renkler onları her canlıya görünür kılmaktadır.
Sayfa 147Kitabı okudu
İnsan
Erkeğin güç üstünlüğü, onun kendisini ve
ailesini geçindirmek için kadından daha fazla çalışmış olmasından doğan kalıtsal sonuçlarla kazanılmış olamaz; çünkü bütün uygarlaşmamış halklarda kadınlar da en az erkekler kadar çalışmak zorundadır. Uygar halklarda kadınları elde etmek için savaşma geleneği uzun zaman önce terk edilmiş;
buna karşılık erkekler ortak geçimin sağlanmasında genel bir kural olarak kadınlardan daha çok çalışmak zorunda kalmış, dolayısıyla güç bakımından her zaman üstün olmuştur.
Sayfa 439Kitabı okudu
Dişi bir kuşun ince tonlamaları ve zarif desenleri takdir edebiliyor olması birçok kişiye akıl almaz gelecektir.
Onun, insanınkine yakın bir beğeniye sahip olması gerçekten de hayret vericidir. Düşük hayvanların ayrıştırma ve beğenme yetilerini güvenilir olarak ölçebileceğini düşünen biri, dişi Argus sülününün böylesine saf bir güzelliği takdir edemeyeceğini düşünebilir; ama bu durumda, kur yaparken sergilenen ve tüylerin o muhteşem güzelliğini gözler önüne seren sıra dışı davranışların da hiçbir amaca hizmet etmediğini kabul etmelidir ve bu, benim asla kabul edemeyeceğim bir görüştür.
Sayfa 244Kitabı okudu
Erkekler rakiplerini genellikle çiftleşmeden önce kovmaya ve öldürmeye çalışır. Ama görünüşe bakılırsa
dişiler her zaman galip gelen erkekleri tercih etmemektedir.
Nitekim Dr. W. Kovalevsky'den aldığım bilgiye göre, dişi büyük
orman tavukları kimi zaman tıpkı İskoçya'daki dişi kızıl-geyiklerin yaptığı gibi, yaşlı horozlarla dövüşmeyi göze alamamış genç bir erkekle sıvışmayı tercih eder. İki erkek tek bir dişinin önünde çarpıştığı zaman galip gelen taraf çoğu zaman amacına ulaşmış olur; ama bu savaşların bir kısmı, halihazırda eşleşmiş olan bir çiftin huzurunu bozmaya çalışan gezgin erkekler yüzünden çıkar.
Sayfa 210Kitabı okudu
İki cinsiyeti de boynuzlu olan Lonk koyunlarını, her ikisi
de boynuzsuz olan Leicester ve Shropshire Down koyunlarıyla
çaprazlayan Bay J. Peel, erkek kuzuların boynuzlarında önemli
bir küçülme olurken dişi kuzuların tümüyle boynuzsuz kaldığını gözlemlemiştir. Bu bulgular, koyunlarda boynuzların dişilerde çok daha az kökleşmiş bir karakter olduğuna işaret
eder ve bu da, boynuzların tümüyle eril kökenli olduğu kanısını doğurur.
Sayfa 372Kitabı okudu
Müzik bizde çeşitli duygular uyandırır, ama bunlar dehşet, korku, öfke vb. değildir. Bunlar sevecenlik ve sevgi gibi, kolaylıkla sadakate dönüşen daha naif duygulardır. Çin tarih kitaplarında şöyle yazar: Müziğin cenneti yeryüzüne indirme gücü vardır.
Sayfa 449Kitabı okudu
Uygar insanın güzellik algısı çok karmaşık bir duygudur ve çeşitli entelektüel fikirlerle ilişkilidir.
Sayfa 202 - Alfa
Bayağı tepeli devekuşunun (Casuarius galeatus) erkeğini gören birisi onun dişi
olduğunu sanabilir, çünkü erkek daha ufaktır ve kafasındaki uzantılar ve çıplak deri çok daha soluk renklidir; ayrıca
Bay Bartlett'ten aldığım bilgiye göre, Hayvanat Bahçesinde
bu kuşların yalnızca erkekleri kuluçkaya yatmakta ve yavruların bakımını üstlenmektedir.2¹ Bay T.W. Wood, dişinin üreme-mevsiminde aşırı kavgacı bir mizaç sergilediğini; bu
dönemde alt ibiklerinin daha iri ve daha parlak renkli olduğunu belirtir.22
Sayfa 339Kitabı okudu
Yaşamın uyuşan dönemlerinde kalıtım
Genç bir hayvanda ortaya çıkan yeni bir karakter, ister ömür boyu sürsün ister geçici olsun. genellikle onun yavrularında da aynı yaşta ortaya çıkacak ve aynı süre boyunca dayanacaktır. Öte yandan yeni bir karak ter erişkinlikte veya ileri yaşta ortaya çıkmışsa yavrularda da ileri yaşta ortaya çıkma eğilimi gösterecektir. Bu kuraldan sapan olgularda, iletilen karakterler genellikle ilgili yaştan sonra değil önce ortaya çıkmaktadır.
..
Örneğin pullu Hamburg ırkında, hav tüylerini henüz kaybetmemiş piliçlerin kafalarında ve sağrılarında birkaç ufak benek bulunur, ama bu pilicler diğer pek çok ırk gibi boyuna çizgili değildir. Bu kuşlar, ilk gerçek giysilerinde "çok güzel şeritlenmiştir" diğer bir deyişle her tüy koyu renkli şeritlerle enine işaretlenmiş. durumdadır; ama ikinci giyside, bütün tüyler koyu ve yuvarlak bir benekle pullanır veya damgalanır.