Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sekülerleşme Teorisi

Volkan Ertit

Sekülerleşme Teorisi Sözleri ve Alıntıları

Sekülerleşme Teorisi sözleri ve alıntılarını, Sekülerleşme Teorisi kitap alıntılarını, Sekülerleşme Teorisi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Zayıf kanıtlar üzerine fikirlerinizi inşa ederseniz, daha sonra karşılaşacağınız ve iddialarınızla tezat oluşturacak bilgileri doğru değerlendirmekte sorunlar yaşarsınız.
Sayfa 245Kitabı okudu
"Kavramlar hiçbir zaman masum değillerdir... " Evert van der Zweerde
Reklam
Bu dünyaya ait olsalar da, dinimsi özellik kazanmış, yani kutsallaştırılmış yapılar da bireylerin inançlarını, gündelik pratiklerini ve tutumlarını etkileyebilmektedir. Bu sebeple, bireylerin dindar olmadıklarını ifade etmeleri ya da kurumsal dinlere bağlı olmamaları onları fiilen seküler hale getirmemektedir. (...) Örneğin fallara ve burçlara inanan ya da dünyevi bir lidere kutsallık atfeden kişinin, tanrı inancı olmasa dahi (ateist), kendisini seküler olarak adlandırması çok mümkün değildir.
Din tıpkı ruhsuz bir anın ruhu olması gibi, ezilen insanın içli ezgisini ve ıssız bir dünyanın kalbini oluşturur. - Marx&Engels
Sayfa 165Kitabı okudu
"Atatürk çok sevildiği ya da çok saygı duyulduğu için değil, 'kutsallaştırıldığı' için sekülerleşme tartışmalarının bir parçasıdır. "
Aydınlanma düşünürleri ve filozofları, bilim güçlendikçe dinin güç kaybedeceğini ve sonunda dinin tamamen yok olacağını iddia etmekteydiler. Dine ve din adamlarına karşı düşmanlık, Aydınlanma Çağı’nda neredeyse entelektüel olabilmenin ön koşulu hâline gelmişti. Tek tanrılı dinlerin peygamberleri şarlatanlar olarak adlandırılmakta, din inancının altında -ateist bir söylem olan- korkunun yattığı ifade edilmekteydi (Redwood, 1976: 34). Rasyonel düşüncenin ve bilimsel bilginin, daha önce dine ait tüm alanları işgal edebileceğine inanan Aydınlanmacılara daha sonra sosyolojinin kurucu babaları eklendi. Aydınlanma Çağı’nın sıfır toplamlı bilim ve din yaklaşımı, 18. yüzyılın sonları ile 19. yüzyılda Saint-Simon (1760-1825) ve Auguste Comte (1798­-1857) gibi sosyolojinin kurucuları tarafından sosyolojiye taşındı (Erit, 2018: 130)
Reklam
Sekülerleşme bir sebep değil başka toplumsal dinamiklerin (özellikle modernleşme sürecinin) sonucudur.
Sayfa 91
Eğer yukarıdan dayatılarak bir toplum dindarlaştırılabilse idi,1979'da İran'da yaşanan İslam devriminden sonra İran halkının dindarlaşması beklenirdi.
Sayfa 84
Nasıl ki Fransız devrimcileri Hristiyanlar pazar günü ibadete edemesinler diye haftayı 7 günden 10 güne çıkardılar ve Pazar kelimesinin yasakladılar ise, buna benzer şekilde Atatürk de 27 Mayıs 1935 tarihli "Ulusal Bayram ve Genel Tatiller" hakkında kanun da Cuma olan hafta tatilini Pazar olarak değiştirilmiştir.
Sayfa 83
Fransa ve Türkiye'de deneyimlenen laiklik, din ve devlet ayrımından çok devletin din ile ilgili konularda aktif şekilde müdahil olduğu bir görünüm arz etmektedir.
Sayfa 80
Reklam
“Hangi coğrafyadaki islam gerçektir?”
Sayfa 70 - Liberte yayınları
Zira toplumun, gündelik yaşamının bir parçası olmayan dinden uzak yaşam tarzları, iletim teknolojileri ile ilgili merkezden uzak noktalarına taşınmakta ve gün geçtikçe varlıkları normalleştirmektedir. Diziler, komedi programları,magazin haberleri bu sürecin itici gücünü oluşturmaktadır.
Bilimin sekülerleşme etkisi doğrudan değil dolaylı bir etkidir yani bilim ve din kavga ettikleri için değil, bilimsel gelişmelerin sebep olduğu yeni yaşam koşullarında dini ve diğer doğaüstü anlatılara daha az ihtiyaç duyulduğu için sekülerleşme gerçekleşmektedir.
Galileo zamanındaki bilim ve din arasındaki çatışmanın büyük bölümü aslında 'yeni bilim anlayışı' ile önceki kuşağın kutsallaştırdığı bilim anlayışından kaynaklanmaktaydı. - John Hedley Brooke
Sayfa 125Kitabı okudu
Aynen Fransız devrimcileri gibi Atatürk de yaratmak istediği yeni devlet ve toplumda dini sembolleri hayattan uzaklaştırmak ve dini, devlet kontrolü altına almak istedi.
Sayfa 82
46 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.