Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Emek Şiirleri

Selam Yaratana

Kolektif

Selam Yaratana Gönderileri

Selam Yaratana kitaplarını, Selam Yaratana sözleri ve alıntılarını, Selam Yaratana yazarlarını, Selam Yaratana yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
404 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Hepimizin emeklerinin karşılığını alamadığı zamanlar olmuştur.Ne kadar bağırsanız da sesinizi duyuramadığınız günler gibi.16 yaşımdan beri çalışıyorum.10 sene oldu.Çalıştığım bu süre zarfında da işveren ve işçilerin arasında oluşan uçuruma şahit oldum.Sömürüldüğümü ve sömürüldüğümüzü düşündüren olaylar yaşadım.Ne zaman son bulacak bu adaletsizlik? Mücadele etmekten yorulanlar ne zaman dinlenebilecek? Bütün bunlar toprakta mı son bulacak?Eşit koşulları sağlaması gereken yetki verilmiş insanların bile adaletsizliği ile karşılaşmamız ne zaman bitecek? Bana bunları düşündüren ve çalıştığım yerde de bu sıralar yaşadığım sıkıntıları önüme döken düşüncelerim ile dizelerde kayboldum. Eserin ilk basımı iki kitap halinde olan, okuduğum bu ikinci basımı tek kitap olarak basılan, emek ve emekçileri konu edinmiş, ülkemizin ve de dünya da ses getirmiş şairlerin şiirlerini, gözardı ettiğimiz gerçekleri gözümüzün içine içine sokan güzel bir derleme.
Selam Yaratana
Selam YaratanaKolektif · Evrensel Basım Yayın · 20159 okunma
Eugene Edine Pottier
ENTERNASYONAL Uyan artık uykundan uyan Uyan esirler dünyası Zulme karşı hıncımız volkan Kavgamız ölüm-dirim kavgası Mazi ta kökünden silinsin Biz başka alem isteriz
Reklam
Ömer Hayyam
DAHA NE İSTERSİN Doyacak kadar aşın varsa, başını sokacak bir de damın, insanoğluna kulluk etmiyorsan, başkasının sırtından değilse geçimin, tam, güneşli günler içindesin.
Yanez Menart
Okul sıralarında resim çizerken daha anladım: "Dünyada herkes bir şey arar koşar ardından, terler, savaşır tatlı ekmek yüzünden hep." Yaşama açılınca gözlerim, anlarken her neni Engelleri ustaca atlamak istedim boyuna Neylersin yuttum ağırlığımca acı nenler Tatlı ekmek yüzünden hep. Başlayınca yaşlanmaya, zamanla usul usul Evime barkıma bağlandım, bağlandım karıma Yuttum yutkunarak ne kadar çirkinlik varsa Tatlı ekmek yüzünden hep. Gömütümde kısa bir yazı yazılacak bir gün: "Gömütte yatan, asla açgözlü, nankör değildi sıkıntıyla geçti yaşamı, görmedi iyi bir gün tatlı ekmek yüzünden hep."
Akşam Yalnızlığı
Ellerim üşüyor sevgilim Ellerim hayli yorgun Yorgun ve nasırlı ellerim Her parmağımda emek verilmiş yılların izi var Biri ben buradayım yaşadım diyebilmek İkincisi soru sormak hayata Üçüncüsü kavramak geçmişi geleceği Dördüncüsü uyumlu ve acıyı dinlendiren Beşincisi birleşir tutmak için sabırla bilgiyi Altıncısı dokunuyor aşka dokunuyor sabaha Tutuyor günleri sabırlı bir derviş edasıyla yedincisi Ellerim sevgilim ellerim direniyor sekizinci parmakla Günü geceye dokuyor sabahın aydınlık örtüsünü Dokuzuncusu saklıyor iniltisini hüzün kuşlarının Ellerim sevgilim ellerim kavuşunca birbirine On parmak avuçlayınca yaşamayı sımsıkı Yeniden yaratıyor dünyayı. Berrin Taş
Reklam
Hep başkaları için ev yaptık Başkalarına yemek taşıdık Bize hiç ev yapmadılar Don diktik yosmalara Ellerle yatsınlar diye Bizimle hiç yatmadılar Hep yabancı gibi yaşadık bu dünyada Morglarda demirbaş olduk Güneş yüzü görmeyen odalarda Beşer onar uyuduk Bir gün geldi uyanmayı unuttuk Yaşadık mı yaşamadık mı bilmedik Seçmen kütüklerinde adımız olmadı Muhtarlar ikametgah vermedi bize Bir tek iyi gün yüzü görmedik Ardımızdan şiirler yazdı ozanlar Analar ağıt yaktı Hiçbirinizin haberi olmadı bizden Bunlar da olmasaydı
Ayten Mutlu
Yirmi birinci asırda Soma'da Yokmuşlar gibi Gözlerini yumdu zaman Gözlerini yumdu insan Azdan çoğa gittiler Çoktan aza indiler Çığlıklara sustu sonra tüneller Geriye akşama karışan küller Ve derin bir utanç kaldı Suskunun kollarında uyuyan İnsanlığa armağan
Timuçin Özyürekli
Kahrım ve depreşen yüreğim Bilgim ve ufku delen gözlerim İçimden dünyaya açılan pencere Sonsuz denizlere koşan ırmak Kanat damarlarımızı kudursun kanımız Vur şaşmaz ölçüne sına mihenk taşında Fısıltı gibi sokulan rüzgar Sakallarımın arasında hışırtılar çıkararak Karış durmadan uzun eylem günlerine Çünkü yaşanarak öğrenilir hayata dair ne varsa Yaşanarak öğrenilir Hayat nasıl değiştirilir...
Hasan Hüseyin
Ben işçi çocuğuyum evladım Demiryolu atölyesi işçilerinden emekli Şükrü'nün oğluyum Ekmekle doydu karnım Ekmekle avutuldum Ekmekle korkutuldum Sen sofraya havyar da koysan kuzu kızartması da önce ekmeğe varır elim Çilemin adı benim ekmek kavgası Hiçbir şey istemedim şu dünyada kendim için Ne köşk ne araba ne para Tükürmüşsem içine Senin tapındığın o sıfatların Satıyorsam emeğimi yok pahasına Ben işçi çocuğuyum evladım benim davam başka dava
Reklam
Enver Gökçe
Can yoktu ki sevdalara düşe, Kurt yoktu ki kızıl kana üşe Yoktum ki yol geçe Yoktun ki haber ulaşa Gül yoktu ki, dal yoktu ki... Ve döne döne ateş Döne döne madde Gökler yarıla dürüle
Hasan İzzettin Dinamo
Şiir Olmaz Neler çektik neler biz bu kulübede, Şiir olmaz diye ne yazık, Hiçbirini uzun zaman yazamadık. Nasıl söz edebilirdi o soylu şiir Böyle çarpuk çurpuk bir gecekondudan ? Öbür yanda türlü soylu anlamsızlıkların, Kadının, doğanın, gökyüzünün, Lalenin, gülün, bülbülün Güzellikleri boyverirken şiirin aynasında ahım
Nazım Hikmet
Demir kömür ve şeker Ve kırmızı bakır Ve mensucat Ve sevda ve zulüm ve hayat Ve bilcümle sanayi kollarının Ve gökyüzü ve sahra ve mavi okyanus Ve kederli nehir yollarının Sürülmüş toprağın ve şehirlerin bahtı Bir şafak vakti, karanlığın kenarından Onlar ağır ellerini toprağa basıp doğruldukları zaman En alim aynalara en renkli şekilleri aksettiren onlardır. Asırda onlar yendi, onlar yenildi. Çok sözler edildi onlar için; 'Zincirlerinden başka kaybedecek şeyleri yoktur.'
Ekmek Arası Umut
ben gördüm siz de gördünüz mü yarı aydınlık sabahlarda saçlarında tel tel yıldızlarla yürüyen işçi kızların vardiyalarına ekmekarası umut taşıdıklarını güle oynaya ben gördüm ya siz.
Sayfa 205 - Evrensel Yayınevi
Türkü Söyleyen Adam
Bir uzun hava yarıştır telgraf telleriyle rayların mekiğiyle bir ağıt doku. Bizden önce ulaşsın sesin Narlı'ya kuşun kanadından sırma çeksin dağın üstünde tutsun akşam güneşini ... ve herkesin kasketine bir bal arısı iliştirsin. Dilsiz cerenlere dil veren sesin.
Sayfa 296 - Evrensel Yayınevi
50 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.