Selçukluları Yeniden Keşfetmek Sözleri ve Alıntıları
Selçukluları Yeniden Keşfetmek sözleri ve alıntılarını, Selçukluları Yeniden Keşfetmek kitap alıntılarını, Selçukluları Yeniden Keşfetmek en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Büyük Selçuklu Devleti, kuruluşunu sağlayan irade tarafından ve yine kuruluşunu sağlayan yöntemlerle yıkılmıştır.
Sayfa 147 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Selçuklu devleti ile Abbasiler arasındaki ilk diplomatik ilişkiler, 1040 yılında yapılan Dandanakan savaşının bitiminden sonra karşılıklı olarak gidip gelen elçilik heyetleri ile başlamıştır.
Sayfa 108 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Miladı milat yapan, milattan sonrasıdır.
Sayfa 226 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Bu süreç Malazgirt zaferi ile başlamıştır.
Haçlı seferleri ile birlikte muayyen ( belli ) bir süre duraklama dönemi yaşanmış olsa da, Selçukluların Anadolululaşma, bir diğer ifadeyle Anadolu'nun Selçuklulaşma süreci Malazgirt zaferi ile başlamıştır.
Sayfa 140 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Neden Haşhâşi deniliyor sorusuna cevap...
Öldürüleceklerini bile bile suikastları düzenleyen fedailerin cesareti ile ilgili hikâyeler o kadar çok yayılmıştır ki, halk arasında onların haşhaş ile uyuşturulduklarına dair söylentiler çıkmış ve kendilerine bu sebeble Haşhâşi ismi verilmiştir.
Sayfa 79 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Sultan Beryaruk ve Muhammet Tapar dönemi için...
Hutbeler, konjonktürel olarak rüzgarı arkasına almayı başaran kimsenin adına okunmuş ve hakimiyet unvanları ona verilmiştir.
Sayfa 119 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Bende diyorum bu kopukluk neyden kaynaklanıyor :)
Çok genel bir ifadeyle, Bizans ile Büyük Selçuklu Devleti "arasında" ortaya çıkan Türkiye Selçuklu Devleti, coğrafi bir tampon olma işlevini yerine getirerek iki devlet arasındaki ilişkilerin kopuşuna zemin hazırlamıştır.
Sayfa 143Kitabı okudu
Malazgirt zaferi ile Osmanlının temelleri atılmış, İstanbulu fethedip Viyanaya ulaşacak olan iradenin tohumları saçılmıştır.
Sayfa 65 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Selçuklular Oğuz Yabgu Devleti'ni oluşturan ve birbirlerine gevşek bağlarla bağlı olan 24 boydan birine, Kınık boyuna mensupturlar. Oğuz yabgusunun sübaşısı olan Dukak'ın oğlu Selçuk'un soyundan gelmekte oldukları için kendilerine Selçuklular denilmektedir.
Sayfa 23 - Timaş
Selçuklular neden İslam dinine geçti sorusuna cevaben..
Selçuklular yabancı oldukları Cend bölgesinde tutunabilmek ve siyasal bir birlik sağlayabilmek için İslâm dinini kabul etmenin kendileri açısından yararlı olduğunu düşünerek bu dine geçmeye karar vermişlerdir.
Sayfa 213 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Bir İslam toplumundan da bu beklenir
Selçuklular, genel bir hüküm vermek gerekirse, Ortadoğu bölgesinde kendi kültürel ve sanatsal miraslarını İslam toplumunun kültürel ve sanatsal gelenekleri ile birleştirerek sentetik bir kültür yaratmışlardır.
Sayfa 200 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Selçuklu ve Abbasi hanedanları arasındaki evlilik ilişkilerine Abbasilerin yaklaşımı ile Selçukluların yaklaşımı farklıydı. Selçuklular ehl-i beyte mensup bir aileyle akrabalık kurma arzusuyla hem Selçuklu ailesinin soy olarak şereflenmesini ve kutsal kabul edilen bir kan ile birleşmesini, hem de Selçukluların İslam alemindeki itibarını daha da artırarak siyasal meşruiyetini kökleştirme beklentisini sergiliyorlardı. Fakat Abbasiler meseleye bu şekilde yaklaşmıyorlardı. Kendilerini tehlikelerden koruma görevini üstlenmiş olan bir savaşçılar topluluğu olarak gördükleri Selçuklularla ırksal bir yakınlık kurmak, Abbasilere göre, ehl-i beytin şanına yakışan bir durum değildi.
Sayfa 125 - Timaş
"Büyük Selçuklu Devleti tarihinde, Sultan Sancar ile birlikte sona eren 'bölgesel güç' durumundan sonra, deyim yerindeyse bağımsızlaşan meliklikleri bir kenara bırakırsak, on hanedan mensubu tahta çıkmıştır."
Sayfa 43 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Selçuklu kültürü değil, Selçuklu devri Türk kültürü ifadesini kullanmak daha yerinde olur.
(...)
Selçuklular, konar-göçer bir kökenden gelmelerine rağmen, kendilerinden beklenebilecek olanın aksine, gelişmiş bir mimari bilince sahiptiler.
Sayfa 200 - Timaş
"Selçuk Bey ve maiyetinin, Cend yöresine gelip İslâmiyet'i kabul ettikten sonra, başta Oğuz Yabgusu ve diğer kafir soydaşları ile giriştikleri mücadelede elde ettikleri başarı, onlara bu yörede tutunma ve yer edinme imkanı sağlamıştır."
Sayfa 27 - Kronik KitapKitabı okudu