Semitizm ve Anti-semitizm kitaplarını, Semitizm ve Anti-semitizm sözleri ve alıntılarını, Semitizm ve Anti-semitizm yazarlarını, Semitizm ve Anti-semitizm yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İran, Orta Asya ve sonra da Türkiye gibi ülkeler lslamlaştı, fakat Araplaşmadı; yani İslamiyeti benimsediler fakat kendi dillerini korudular. Bu ülkelerde Arapça, Kur'an ve Şeriat'ın dili olarak
hala önemli bir etkiye sahiptir.
Arapça, milyonlarca Müslüman'ın
ibadet, hukuk, yazı ve yazın dili olmuş; bu dilin artan stratejik ve ekonomik önemi, hem Sovyet hem de Batı blokunda tarihsel ve kültürel öneminin fark edilmesini sağlamıştır.
Milyonlarca kişiyi kendi toplama kamplarında öldüren Stalin'in, Hitler'in sağ kurtulan kurbanlarının durumlarını düzeltmek için tutkuyla seferber olması inanılmazdı. Filistin'e Yahudi göçünü ve
bir Yahudi devleti için mücadeleyi, o zamanlar Ortadoğu'da hala birincil rakip olan Britanya'nın gücünü zayıflatmak, nihayetinde de ortadan kaldırmak için yararlı bir yol olarak görmesi daha makul
bir açıklamadır.
4 Haziran 1964 tarihinde Ürdün'e gelen Papa'yı selamlayan Amman Radyosu'ndan yayınlanan bir yorum programında şu ifadelerde bulunuluyordu:
Tarihi olaylar onun (Papa'nın) yüce ruhunu daha da güçlendirecek; Papa Hazretleri o dönemde Yahudilerin nasıl davrandıklarını anlayacaktır ... İki bin yıl kadar önce Yahudiler, dövdükten, aşağıladıktan ve işkence ettikten sonra İsa'yı çarmıha gerdiler. Ve on beş yıl önce de Filistin'i işgal ettiler. Filistin'in silahsız halkına saldırdılar ve çoğunu zalimane işkencelere maruz bıraktılar ... Bunlar Yahudilerin atalarının alçaklıklarının ve on dokuz asır önce İsa'nın çarmıha gerilmesi ve aşağılanmasında sorumlulukları olduğunun kanıtıdır.
"Bir Yahudi devletinin ya da İngiliz mandası altında Yahudiler tarafından yönetilen bir siyasi yapının oluşturulması, bir Filistin devleti, bütün dünya Yahudiliğini kendi bünyesinde toplayamayacağı, aksine uluslararası Yahudilik için, bir ölçüde Vatikan devletinin siyasi katoliklik veya Moskova'nın Komintem için sağladığına benzer bir uluslararası hukuk süjesi olma durumu sağlayacağı için Almanya'nın çıkarına değildir."
Nazilerin Siyonizme ve bir Yahudi devletine karşı takındıkları tutum başlangıçta küçümseyici sonra da düşmancaydı. Irkçı Nazi teorilerine göre sadece Aryanlar siyasi egemenlik hakkına sahipti; ve egemenliği de sadece onlar kullanabilirdi. Yahudiler, bir devlet kurmak ve onu yaşatmak için gereken yaratıcılık ve idealizmden yoksundu.
Uzun bir süre Nazi hükümeti, Arap dünyasına ve bu dünyanın işlerine şaşırtıcı bir ilgisizlik sergiledi. Çeşitli nedenleri vardı bunun. Birincisi -fakat öneminin abartılmaması gerekir- ideolojikti. Alman sınıflandırmasında Araplar Sami kökenliydi ve bundan ötürü Nazi ideolojisinin Yahudilere atfettiği aşağı özellikleri paylaşıyorlardı.
Kiçko'nun tarih algılamasına göre, Yahudi dini "hırsızlığı, ihaneti ve kalleşliği" ayrıca "diğer bütün halklara karşı zehirli bir nefret duymayı" öğretmektedir. Ona göre, Yahudi dininin gerçek amacı, Tanrı'nın "bütün dünya Yahudilere aittir" vaadini yerine getirmektir. Siyonizmin pratik amacı, bu hedefe ulaşmak için Filistin'de bir "dünya Yahudi gücü" oluşturmaktır.
Din karşıtı Sovyet propagandasının seçiciliği, çoğunluğu Müslüman olan Azerbaycan Cumhuriyeti'nde çıkan 4 Haziran 1985 tarihli Bakinskii rabochii'de çıkan bir karikatürde çarpıcı bir biçimde görülür. Üzerinde Davut Yıldızı olan bir kitaptan zehir ve ağu yazılı iki şişeye sıvılar damlamaktadır. Ön planda yer alan hain bakışlı iki adamdan biri diğerine, "Bu zehirler önce beyinde etkisini gösterir," der. Her ikisi de Yahudi amblemli kitabı işaret etmektedirler. Arka plandaki kitaplarda bir haç ve oturmuş bir Buda bulunmaktadır. Ama hilal yoktur.
1939-1945 yılları arasında, bir milyonu çocuk beş veya altı milyon kişi, sadece Yahudi oldukları için toplanarak kamplara tıkıldı ve çeşitli şekillerde öldürüldü.
Gizli Müslümanlara, Afrika’ da ki anavatanlarına göndermede bulunarak Marisko denmeye başlandı. İspanya‘dan başka vatanları olmayan gizli Yahudilere ise domuz anlamına gelen Marrano ismi takılmıştı.
1492’de İspanya topraklarında ki son İslam devleti olan Granada Emirliği’nin yenilgiye uğratılarak fethedilmesiyle birlikte İspanya’nın yeniden fetih ve yeniden hıristiyanlaştırılma süreci de tamamlandı. Aynı yıl Yahudiler için bir sürgün fermanı çıkarıldı. Müslümanlar için çıkarılan benzer fermanlardan birkaç yıl sonra çıkarılmıştı bu ferman. Her iki dinin inananlarına sürgün, din değiştirme ya da ölüm seçenekleri sunuluyordu.