Senaryo Kitabı Sözleri ve Alıntıları
Senaryo Kitabı sözleri ve alıntılarını, Senaryo Kitabı kitap alıntılarını, Senaryo Kitabı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir karakteri değişkenliğe ugratabilmek için yapılması gereken tek şey iç çatışma yaratmaktır.
Seyirci vermek istediğiniz mesajı kesfedemiyorsa ya filmde gerçekten verilecek mesaj yoktur ya da seyirci bunu görememiştir.Ne yapalım ? Oturup ağlayacak halimiz yok. Mesaj kaygısı ile bir şeylere girismemek ,aklimizdaki mesajı filmde birilerine söyletmekten çok daha iyidir.
Bırakalım her şeyi görüntüler anlatsın! Anlamayan da anlayamadığı ile kalsın.
Sayfa 278Kitabı okudu
Parent-Altier ise Darwin'in dogal seleksiyon kavramindaki hücrenin çatışma sonucunda gelişmesi noktasının dramatürjide karşılığını seyircinin gelişmesi ile bulduğunu söylemiştir. Belki de kavga kavramından bu derece etkilenmemizin nedenlerinden biri de budur.
Sayfa 245Kitabı okudu
Kahramanın amacına çabucak ulaşması ve iç huzuruna kavuşması için film yazılmaz. Onu elden geldiği ölçüde çatışmaya özendirmek esastır.
Sayfa 244Kitabı okudu
Etik ikilem
Hiçbir kültürel zenginliği,ilginç sorunsalı veya özel bir dramatik yapısı olmayan Amerikan romantik komedileri veya polisiyelerinin seyirciler tarafından soluksuz izlenmesinin nedenlerini seyircinin birikimsizliginde aramak,oldukça naif bir çözümdür.
Sayfa 262Kitabı okudu
Stanley Kubrick 'in A Clockwork Orange(Otomatik Portakal) filminin baş karakteri Alex ve haydut arkadaşları ......bir evi talana girip sahiplerine işkence ettikleri sahnelerde eğlenceli "Singing in the Rain "şarkısını söylerler. Bu sahnelerin seyircide yarattığı rahatsızlık bilinir. Filmdeki karakterlerin söz ve eylemleri arasındaki kontrast,seyircide karakterlerin bunu bilinçli yaptığı duygusunu pekistirdigi için sahnelerin etkisi de artar.
Sayfa 281Kitabı okudu
"Üretmenin en iyi yolu alçak gönüllü olmaktan ve çalışmaktan geçer."
Sayfa 22 - İthaki Yayınları
"Senaryonun başlangıç noktası kişiden kişiye değişkenlik gösterebilir. Kimi, önce belli bir fikir üstüne yoğunlaşıp onu görüntülerle örmek ister, kimi kafasındaki bir fotoğraftan yola çıkar, kimininki iki insan arasındaki bir konuşmadır, kimininki bir şiir, kimininki bir başkaldırı... Bizi senaryo yazmaya iten duygular böylesine doğal bir oluşum gösterirken, onları geliştirme ve yazma süreci planlı bir çalışma gerektirir."
Sayfa 26 - İthaki Yayınları
Baş karaktere empati duymaya yarayan sonuç,onun en zor,en sıkışık yani boğazına kadar belaya battığı durumlardan kendi becerisiyle nasıl sıyrılacagini görmekten geçer.
Sayfa 320Kitabı okudu
Sembolllere çok önem veren Pier Paolo Pasolini gibi yönetmenler dahi sembolik elemanın kurgu ve öykü içinde sembolden bağımsız bir anlamı olması gerektiğini savunmaktadır. Teorema 'da evin hizmetcisinin kendini gömdüğü sahne Pasolini'ye göre iyimser bir semboldür. Köylü uygarlığı, işçi uygarlığınin veya endüstriyel devrim sonrası uygarlığınin altında gömülüdür.
Sembolik kontrast
The Pianist filminde Nazilerin elinden kaçmak için boş gettolarda ,tek başına açlık ve sefalet içinde saklanmak zorunda kalan Szpilman,piyanist değil bir bakkal da olabilirdi. Ancak elbette ki Nazilerin vandallığı ile baş karakterin sanatciligi arasında sembolik bir kontrast vardır. Nitekim Szpilman'ın filmin sonlarında bir nazi askerinin önünde Chopin icra ettiği sahne,herhangi bir hazırlığa gerek bırakmayacak kadar duygu yüklüdür.
Sayfa 277Kitabı okudu
Senaryo
Senaryo yazmak birinin yatağını yapmaya benzer. Adam gelir, yatağına atlar, size de evinize geri dönmek düşer.
Sayfa 71
Senaryo içeriğinin temel özellikleri
Eskilerde Türk Sinemasında, öykünün başında bir dansöz, ortasında bir kavga, sonunda da bir mezar varsa o filmin tutacağı söylenirmiş.
Sayfa 35 - İthaki yayınları
