Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Şeriat ve Eşitsizlik

İlhan Arsel

Şeriat ve Eşitsizlik Gönderileri

Şeriat ve Eşitsizlik kitaplarını, Şeriat ve Eşitsizlik sözleri ve alıntılarını, Şeriat ve Eşitsizlik yazarlarını, Şeriat ve Eşitsizlik yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dinde zorlama yoktu oysa...
"Müşrikler", yaşama hakkına sahip kılınmayıp her ne olursa olsun öldürülmesi gereken kimselerdir; çünkü Kur'an bunu böyle emretmiştir (örneğin bkz. Tevbe Suresi, ayet 5).
Sayfa 46 - Kaynak Yayınları Birinci Basım Şubat 2006Kitabı okudu
Amacınız ne?
Eğer bir Arap kızı, Arap olmayan bir Müslüman erkekle, örneğin bir Türk ile evlenmiş ise, bu durumun kızın ailesine "şerefsizlik" getireceği ve bu nedenle ailenin evliliğe itiraz ederek nikâhı feshettirmesinin mümkün olacağı açıklanmıştır.
Sayfa 33 - al-Muttaki, age, c. VIII, s. 24-28 ve c.VI. Ayrıca bkz. İbn Mâce, Sunan, c. II, s. 775-756, 985). T. Dursun, age, c. II, s. 306-307; Arsel, Arap Milliyetçiliği ve Türkler, İstanbul, s. 48 vd. / Kaynak Yayınları Birinci Basım Şubat 2006Kitabı okudu
Reklam
Muhammed'in şöyle konuştuğu bildirilmekte (Net Cehenneme gidiyoruz)
Arapları sevmek îmân (sahibi olmak) demektir; onlardan nefret etmek îmansızlık demektir; kim ki Arapları sever, beni sevmiyor demektir; kim ki Araplardan nefret eder, benden nefret ediyor demektir...
Sayfa 32 - Bu konuda bkz, İ. Arsel, Arap Milliyetçiliği ve Türkler, Kaynak Yayınları, İstanbul, 1999, s.90-91 vd. / Kaynak Yayınları Birinci Basım Şubat 2006Kitabı okudu
Böyle şeyler üzüyor beni :/
Kur'an'da geçen "nâs" sözcüğü genellikle "Araplar" (ve hatta "Kureyş") anlamındadır. İslam bilginleri "tüm insanlar" anlamına gelen sözcüklerin Muhammed'den sonraki dönemlerde, sırf Araptan gayrı toplumlara İslamı kabul ettirebilmek için eklenmiş olduğunu söylerler. (Turan Dursun bu bilginlerden biridir)
Sayfa 31 - Kaynak Yayınları Birinci Basım Şubat 2006Kitabı okudu
Muhammed, Kur'an'ı esas itibariyla Arap toplumu için ve Arapların yaşantılarını ve Arap karakterini göz önünde tutarak ortaya koymuştur.
Sayfa 26 - Kaynak Yayınları Birinci Basım Şubat 2006Kitabı okudu
"Neden dolayı Müslüman ümmeti en son gelmişken kıyamet gününde en başa geçecektir?" Sorusunu şu mantığa dayatmıştır: "Çünkü onlar (Yahudiler ve Hıristiyanlar) Cuma gününü değiştirdiler ve başka günlere tazim ettiler. Allah müslüman ümmetine Cuma gününü hidayet etti" (bkz. Sahih-i Buharî Muhtasarı..., c.III, s.3, 7, hafis no. 478). Yani Muhammed'in söylemesine göre Tanrı, sırf "Cuma" günü yerine "Cumartesi" ya da "Pazar" günlerini ibadet günü olarak seçtiler diye Yahudilere ve Hıristiyanlara kızmış ve sırf "Cuma" gününe sadık kaldılar diye Müslüman ümmetini üstün kılıp kıyamet günü en başa almak istemiştir.
Sayfa 23 - Kaynak Yayınları Birinci Basım Şubat 2006Kitabı okudu
Reklam
Bu kitap yanlış ellere düşerse ne olur?
Muhammed'in Tanrısı, bütün yarattığı insanları, bolluk, mutluluk ve eşitlik içerisinde yaşatma olanağına sahip bulunduğu halde, böyle yapmamış olmayı "yücelik" bilmiş, bunu kendisi için övünme ve böbürlenme vesilesi edinmiştir!
Sayfa 20 - Kaynak Yayınları Birinci Basım Şubat 2006Kitabı okudu
Anlayacağınız herkes bu kitabı öyle rahat rahat okuyamaz :)
"Dünya hayatındaki (rızık ve) geçimlerini aralarında böldük ve bazılarını bazılarına üstün kıldık, ki bazıları bazılarına hizmet etmekle âlem düzen bula..." (Zuhruf Suresi, ayet 32) Anlaşılıyor ki Muhammed'in Tanrısı "eşitsizlik" denen şeyi "Âlemlerde düzen sağlasın" diye düşünmüştür; hani sanki her şeyi en iyi şekliyle oluşturmaya kadir değilmiş ve eşitsizlik yaratmadan âlemde düzen sağlama gücünden yoksunmuş gibi!
Sayfa 20 - Kaynak Yayınları Birinci Basım Şubat 2006Kitabı okudu
İnsanları "Bir erkekle bir dişiden" yarattığını söyleyen bir Tanrı'nın, birbirlerini kolayca tanımaları için onları ümmetler ve kabileler haline sokması, soktuktan sonra kimini "Müslüman" kimini de "kâfir" yapması ve sonra birbirleriyle boğazlaştırması da kardeşlik anlayışı ile bağdaşmayacak şeylerdendir.
Sayfa 16 - Kaynak Yayınları Birinci Basım Şubat 2006Kitabı okudu
Veda hutbesine de bakın
Kur'an'da "İnsanlar arası kardeşlik" duygularını yaratır gibi görünen hükümler, tüm insanları değil fakat sadece Müslümanlar arası ilişkileri kapsar anlamdadır. Örneğin Hucurât Suresi'nde şöyle yazılı: "Şüphesiz mü'minler birbiri ile kardeştirler; öyleyse dargın olan kardeşlerinizin arasını düzeltin." (Hucurât Suresi, 10. ayet)
Sayfa 16 - Kaynak Yayınları Birinci Basım Şubat 2006Kitabı okudu
Reklam
Prof. İlhan Arsel diyor ki;
Muhammed'in tanımladığı Tanrı'nın, insanlar arasında eşitlik yaratmayı aklından bile geçirmediğini görürüz. Aksine, eşitsizliği doğal bilmiş ve eşitsiz bir düzen yaratmayı kendisi bakımından övünülecek bir şey saymıştır.
Kaynak Yayınları Birinci Basım Şubat 2006Kitabı okudu
Yoksulluğu "fazilet" olarak tanımlamaktan maksat, kuşkusuz ki yoksul sınıfların varlıklı sınıflara karşı haset beslemelerini önlemek, husumet duygularını frenlemektir.
İktidar sahiplerine danışmanlık yapanlar, halkın yönetimi ko­nusunda bir yandan şiddet yolu ile korku yaratmayı salık verir­lerken, diğer yandan halk çoğunluğunu yoksulluk içinde tutma siyasetini desteklemişlerdir.
197 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.