Selam herkese
“Sevdalinka”
Gerçekte hem de çok yakın bir tarihte yaşanmış bir katliamı, Boşnak Müslümanlarına yapılan soykırımı, anlatıyor. Başlarda İkinci Dünya Savaşı sonrası Yugoslavya siyasetini anlattığı kısımlar çok sıkıcı geliyor. Ama sonra…
Sırpların yaptığı “etnik temizlik” bütün gerçekçiliğiyle gözler önüne seriliyor. İşkenceler, tecavüzler, ölümler…
“Ah İnsanoğlu!”diyor insan kendi kendine “nasıl bu kadar canileşebiliyorsun?”
Bu katliam 1992’de Kendini İnsan Hakları Savunucusu, Medeniyet diye tanımlayan Batı’nın dibinde yaşanıyor. Aynı tarihlerde Doğu’da Hocalı, Batı’da Boşnak Katliamı… Ve bu vahşete sessiz kalan Dünya…
Kulin kitabın büyük bir bölümünü de Balkan tarihine ayırmış ve Sırp, Hırvat Boşnakların yüzyıllarca birlikte yaşamış, birbirine karışmış ortak bir millet olduğunu da anlatmaya çalışmış ama anlayan kim? Yaşanan bu vahşetin ise sadece siyasi çıkarlara, birkaç insanın iktidar hırsına ve ırkçılığa dayandığını ifade etmiştir.
Kitabı okurken umarım bir daha böyle bir katliam yaşanmaz, daha güzel bir dünyada büyür çocuklar diyor insan ama azıcık kafanı kaldırınca Suriye, Filistin, Uygur Türkleri… Bitmiyor yani… Kabil ile başlayan öldürme arzusu dünya varoldukça da bitmeyecek galiba.